Tiflis Gezi Notları – Kafkasya İlk Durak

Birçok beyaz yakalı gezi meraklısı gibi bir kurban bayramında daha gezmelerdeydik. Bu seferki rotamız Tiflis – Erivan ve Batum’du. 7 gün süren yolculuktan yine çok güzel anılarla döndük.

Rotamıza haritadan bakan diyebilir ki bunlar niye böyle garip bir rota çizmiş. Aslında 2 basit cevabı var. Malum Batum Türkiye’den çokça gidilen bir şehir ve oraya direk uçuş fiyatları Tiflis’i ikiye katlayabiliyor. Biz giderken aradaki fark 300 TL’ydi. Diğer yandan Ermenistan ile ülkemiz arasında kara sınır kapıları kapalı. Sadece havayolu(Türk firması olarak Atlasglobal gördüm) ulaşımı var, onun da fiyatları bayram zamanı uçuk olabiliyor.

Tiflis’e gitmeden bilinmesi gerekenler

  • Gürcistan’ın başkenti ve en gelişmiş şehri.
  • Gürcistan’ın para birimi ‘Lari’. 1 Lari =~ 1.3 TL’ye denk geliyor(du).
  • Burada iki günde şehrin önemli yerlerini gördük. 3 gün burası için ideal bir süre olur.
  • Toplu ulaşım oldukça ucuz. 2 Lari’ye kart alıp sonrasında geri iade edebilirsiniz. İstanbul kart benzeri bu kart ile otobüs, metro, minibüs ve teleferik kullanabilirsiniz.
  • Mevsim, karasal iklim. Eylül iyi gibi. Gündüz biraz sıcak ama gezmeye engel değil. Geceleri serin oluyor.
  • Genel fiyatlar, sokakta satılan taze meyve suları haricinde Türkiye’ye yakın veya daha ucuz.
  • İngilizce, sokakta oran düşük. Mekanlarda pek problemle karşılaşmadık.
  • Simkart olarak Geocell aldık. Kart ücreti 2 Lari ve 500 MB internet 2 Lari, 1.2 GB internet 3 Lari. Git gide birim fiyat ucuzluyor.
  • Gezi tarihinde Türkiye ile 1 saatlik bir zaman farkı vardı, yazıyı yazarken artık yok 🙂
  • Hostel/otel/airbnb nerede kalacaksanız şehrin eski bölgesinden seçmek daha iyi olacaktır. Meydan çok özelliği olan bir yer değil ancak merkezi olması açısından tercih edilebilir.

İstanbul’dan Tiflis’e Gidiş

İstanbul’dan Tiflis’e THY ile uçtuk. Bilet fiyatı 395 TLye geldi(bravofly.com). THY’nin kendi sitesinde 431 TL’ydi. Varış 2.5 saati buluyor.

Tiflis Havaalanından Şehir Merkezine Ulaşım

Küçük Kafkasya turumuzun ilk durağı Tiflis için uçağımız 19.40’da kalktı ve 23 civarı Tiflis havaalanındaydık. Havaalanından Tiflis şehir merkezine ulaşım için 37 numaralı otobüs hattını kullandık. 7/24 çalışan bir hat. Otobüs havaalanından çıkınca hemen karşınızda kalıyor. Tipi hemen tanıdık gelecektir, içeride İETT logosunu gördük.

Otobüs 23.30’da kalktı. Son durak Station Square. Özgürlük meydanı(=Freedom square=Liberty square)’den geçiyor. Ücret 0.50 Lari. Elimizde bozuk olarak sadece 0.9 Lari vardı ve paramız yetmeyince şoför 0.10 Lari’sini verdi 🙂 Bu hattın şehir merkezindeki güzergahını(A’dan B’ye mavi hat) aşağıda verdiğim haritada işaretledim.

Taksi ise Özgürlük meydanı için 15 dolar istedi. Bir de shuttle bus diye bir tabela vardı çıkışta, fiyatı 10 lariydi ama ortada shuttle göremedik. Otobüs kalktıktan yaklaşık 34 dakika sonra Özgürlük meydanında indik.

Tiflis Şehiriçi Ulaşım

Tiflis’te şehir içi ulaşımda metro, otobüs, mini otobüs ve teleferik var. Metromoney denilen kart ile bütün bunlara binebiliyorsunuz. Kart ücreti 2 lari. Otobüs ve metro 0.5 lari (1.5 saat içindeki bir sonraki biniş ücretsiz.), mini otobüs 0.8 lari ve teleferik 1 lari. Kart metro ve teleferik gişelerinden alınabiliyor ve 1 ay içerisinde fişiyle iade edebiliyorsunuz.

Tiflis Leviathan Hostel

(Haziran 2018 güncelleme: Hostelin websitesini ve rezervasyon sayfasını kapatmışlar. Tripadvisor, Airbnb gibi çeşitli sitelerden rezervasyon yapabilirsiniz.)

Kablosuz ağın adı: Leviathan Parolası: thisishome

Hosteli Hostelworld’den bakıp beğenmiş, sonrasında rezervasyon için kendi sitesinden mesaj atmıştık. Bu şekilde 2-3 euro daha ucuz olur genelde(mezarcı mode on). Hemencecik cevap döndüler. 3 gece 2 kişi toplamda 210 lari tuttu. Hostelworld’e göre 20 TL az yani.

  • Hostel meydana oldukça yakın klasik bir Tiflis binasında yer alıyor. Bina içerisinde de ilginç bir konumu var. İçeri girince ‘beyaz ayak izlerini’ takip ediyorsunuz. Labirent gibi biraz.
  • İçerisi vintage denilen tarzda eski eşyalarla döşenmiş. Küçük bir mutfağı var.
  • Genel olarak temiz. Çamaşır makinesi, havlu falan her şey ücrete dahil.
  • Bizim banyoda(Üst katta) sıcak su problemi vardı. (Bizim derken tüm katın tabi)
  • Resimlerde dağ manzarası vardı ama görmek nasip olmadı. Oda küçük ve manzarasızdı. İçerde klima, askılık, küçük bir yer sediri, çöp kutusu ve ayna vardı.

Hostel otobüsten indiğimiz yerden 13 dk kadar uzaklıktaydı. Resepsiyondaki kız pek misafirperver değildi. Saat geç olmuş, turşu gibi bir suratla, işlemleri yaptı ve odayı gösterdi. Bu arada parayı da peşin istedi. Havaalanında çok az miktar çevirmiştik, haliyle tüm parayı ödeyemezdik. Sabah olmaz mı dedim yoh dedi. Sonra elimdeki tüm parayı gösterdim; 45 lari vardı. Sonra iyi tamam sabah getirirsiniz dedi haspam.

Sabah kalkıp önce parayı bozdurduk. Neyse ki burada da Rusya gibi pazar günü bankalar(TeraBank) çalışıyormuş. Sonra kahvaltı yapacak bi yer aramaktansa marketten öte beri alalım dedik. Kaşar peyniri, üçgen peynir, nutella ve ekmek için 21.1 lari verdik. Hostele döndük ve önce geri kalan parayı ödedik. Birde kızdan şehir haritası istedim verdi ama gördüğüm en işe yaramaz haritalardan biriydi. Yollar net değil ve Gürcüceydi. Neyse aldıklarımızı çayla beraber gömdükten sonra yola düştük.

Tiflis 1.gün

Aşağıdaki haritada gezdiğimiz ve çok daha fazla noktayı işaretledim. Birçok kişinin işine yarayacaktır. Tiflis yazan yerin solundaki butona tıklandığında tam liste görüntülenebilir.

İlk gün hosteldeki kızın(geceki değil başka) tavsiyesiyle nehir tarafına yöneldik. Önce Özgürlük meydanından geçip ara sokakları kullanarak Gabriadze meydanına gittik. Meydan dediysem aslında bir sokak. Burada çok ünlü bir saat kulesi ve kukla şovu var. Her gün saat 12’de bu meydanda bulunan ünlü saat kulesinde küçük bir şov oluyor. Biz gitmeden böyle bir olay olduğunu bilmiyorduk. Tamamen şansımıza saat tam 12’de oradaydık. Kalabalığı ve merakla baktıkları kuleyi görünce öğrendik. Tiyatro bileti bulmak ise oldukça zormuş. Günler öncesinden biletleri tükeniyormuş.

Birkaç fotoğraf çekip Anchiskhati kilisesine gittik. Hala ayakta olan Tiflis’in en eski kilisesinde o sırada ayin olduğu için içeri girmedik. 

Oradan dar ve şirin Shavteli Caddesini takip edip Sione Katedrali‘ne vardık. İçeriye girerken bayanlara peştemal benzeri bir şey veriyorlar. Katedralde dolanıp, avlusunda dinlendikten sonra yola devam.

Biraz ileride solda Tiflis Tarih Müzesi olduğunu şans eseri farkettik. Böyle bir iş hanı, kervansaray gibi bir dizaynı var. Giriş 3 Lari. Bildiğim kadarıyla bu öğrenci fiyatı. Bize kart sormadı bizde çaktırmadık. Giriş katında maketler, eski eşyalar, tablolar var. Üst katta sözde bir resim galerisi ve alt katta hediyelik eşya satıcıları ile şarap evi var. Ha birde 20.yy başlarında çekilmiş dünyanın belki de ilk troll fotoğrafı vardı 🙂

Puşkin Buralarda Banyo Yapmış: Abanotubani!

Sonraki durağımız sülfür banyolarının bulunduğu Abanotubani‘ydi. Diyorlar ki tee eski zamanlarda Kral Gorgasali bölgede avlanırken buradaki sıcak suları keşfediyor ve burayı başkenti yapıyor. Osmanlı hamamlarını anımsatan bu yapılar, peyzajı güzel yapılmış Aliyev parkı içerisinde kalıyor. Bu güzelliği bozan ise bize bozuk yumurtayı hatırlatan sülfürdü. E denize girip ıslanmamak olmaz tabi 🙂  Bir sürü hamam işletmesi var. Ortalama 50 Lari‘ye banyo sefası yapabilirsiniz. Halka açık ücretsiz alanlarda var ancak pek tavsiye edilmiyor. Zamanında Puşkin, Alexander Dumas gibi ünlü isimler buradaki sülfür banyolarını kullanmışlar. Bizim çok ilgimizi çekmediği için girmedik. Ancak yolum bir daha düşerse denemek istiyorum.

Aslında bu bölgeyi özel kılan sadece bu hamamlar değil. Bir tarafta Kura nehri bir tarafta sarp bir dağ ve Narikala kalesi, cumbalı eski evler ve küçük deresi, kilisesi, İran mimarisini yansıtan camisi ve sinagoguyla rastgele sokaklarda dolanıp buradaki zenginliği keşfedebilirsiniz.

Camiyi Kuran seslerini takip ederek bulduk ancak caminin önünde bir görevli vardı ve girmemize izin vermedi. Yukarıda ki başka bir camide ise giriş serbestti.

Fahiş Meyve Suları ve Barış Köprüsü

Bu bölgede uzunca dolandıktan sonra geri yürüyüp Barış köprüsüne(Peace Bridge) geldik. Yolda canımız taze sıkılmış meyve suyu çekti. Nar, portakal ve limon karışımı orta boy 2 tane aldık. Peki fiyat? İkisi icin 30 lari. Yani 40 lira! İstanbul’da 5 liraya içeceğim atom için Yuh dedim bu fiyat çok fazla siz bizi kandırmaya çalışıyorsunuz. Sonra 20 lari olsun dedi. Tatsızlık çıkmasın diye uzatmadım ve ödeyip ayrıldık. Sonrada gördüğünüz ilk meyve suyucuya fiyat sorduk ve aynı cevabı aldık:15 lari. Yani meyve suyu Tifliste baya lüks bir şey. Ders olsun bir daha fiyat sormadan almayayım.

Barış köprüsü nehrin iki yakasını bağlayan bir yaya köprüsü. Tasarım güzel. Fotoğraf çekmeye uygun. Yolun karşısında Rike Park var. Yeşil, sakin ve sanatsal öğelerle dolu güzel bir park. Ortasında büyükçe bir havuz var. Geceleri su ve ışık gösterisi yapılıyor. Bir söğüt ağacı altında bir saatten fazla yattık. Sonra kalkıp teleferike geçtik.

Narikala Tepesi ve Kalesi

Teleferik bizi Narikala’ya çıkaracaktı. Bilet fiyatı gidiş dönüş dahil iki kişi 4 lari idi. Burada tepeye adını veren bir kale var. Kalenin ilerisinde bir restoran berisinde ise botanik bahçesi var. Restoran boş gibiydi. Ama manzarası güzel. Botanik bahçeyi ise biz tam anlamadık. Tabelalar var ama giden yol kapalıydı. Sanıyoruz kalenin şehre bakmayan tarafındaki yeşillik bölge botanik bahçe idi. İniş dediğim gibi kapatılmıştı. Restorana gitmeden ise sizi Mother of Georgia(Gürcistan’ın Anası) karşılıyor. 

Yine bir dinlenme, fotoğraf çekme ritüelinden sonra aşağı yürümeye başladık. Yolda başka bir çıkış görüp takip ettik ve bir kiliseye vardık. Orada birkaç foto çekip aşağı yürüdük.

Karnımız acıkmıştı. Seidabali diye bir yerde yedik. Böyle biraz hint lokantası gibi salaş bir yerdi ama fiyatlar öyle değildi. Ben etli çorba ve arkadaşım ise mantar çorbası içti. Sonrasında o alabalık ve ben koyun kebabı yedim. Bir de su istedik.  Çorba damak tadımıza yakındı ve güzeldi. Yemeği ise ben beğenmedim. Küççücük bir tabakta getiriyorlar ve sunum sıfır. Orada ne yesek göz doyurmazdı. Fiyat olarak 45 Lari tuttu. Üzerine %10 bahşişi kendileri ekleyip direk 50 Lari hesap kitlemişler. Oradan çıktığımızda artık iyice yorulduğumuzu farkettik ve hostele gelip dinlenmeye çekildik.

Tiflis 2. Gün

İkinci gün biraz geç çıktık yola. Bu sefer Özgürlük meydanından Rustavi caddesi boyunca devam ettik. Hosteldeki kız orada bir şey yok boşuna gitmeyin demişti. Ama kendimiz görmeden buna karar veremezdik. Burası komünist rejimin izlerini taşıyan bir cadde; hükümet binası, sanat müzesi, opera müzesi gibi heybetli yapılar var. Bir de cumhuriyetin ilk bahçesi ve zaman kapsülü(time capsule). İlk olarak bahçe baya bakımsız sıradan bir parktı. Tek ilgi çeken şey içindeki eski güzel yapıydı. Bahçeye girmeden kaldırımda time capsule yazısı dikkatimizi çekti. Zaman kapsülleri gelecek nesillere o günle ilgili bazı hatıra ve belgeleri bırakmak için kullanılıyor. Üzerinde genelde bir tarih yazar ve o tarihe kadar açılmaması istenir. Bu kapsül 26 Mayıs 2016’da yerleştirilmiş ve Gürcistan’ın bağımsızlık yıldönümü 26 Mayıs 2041’te gün yüzüne çıkacak.

Sonra Rustavi metrosuna geçip oradan Mijtashivili metrosuna geçtik. Metro 2 lari’ydi. Gördüğüm en en derin metrolardan birisiydi.

David Aghmashenebeli Caddesi Tiflis’in önemli güzel caddelerindenmiş. Cadde boyunca Türklere ait berber, lokanta, avukatlık bürosu, Türk bankaları dikkatimizi çekti.

Cadde stadyuma kadar devam ediyordu. Biz ise cadde bitmeden sağa sapıp bir pazar alanına gittik. Geziye çıkmadan önceki araştırmalarımda o bölgede bir bit pazarı görmüştüm. Onun peşine düşmüştük ama bulamadık; normal bir semt pazarı vardı. Muhtemelen bölgedeki tek turist bizdik ve garip bakışlar altında tur atıp gerisin geri yürüdük.

Restoran önerisi: Barbarestan

Geri dönüşte yine cadde üstündeki Barbarestan diye bir mekanda yedik. Ambiyans, yemekler, sunum,  çalışanlar her şey olması gerektiği gibiydi. Kesinlikle tavsiye ederiz. Dünkü yemek rezilliğinden sonra burada oh çekmiştik. Ünlü Gürcü yemeklerinden khachapuri, khinkali ve garsonun önerisi üzerine ‘red beans lobio without ham and pickles‘ söyledik.Fiyat 48 lari tuttu. Khacapuri ve khinkali çok başarılıydı hatta yazarken bile ağzım sulandı. Diğeri ise ana yemekler altında gözüküyordu ama biz anlamadık nasıl bir yemektir. Normalde domuz etli oluyormuş o olmadığı için belki de bir şeyler eksikti bilemedik 🙂 

Khacapuri bol peynirli ve yumurtalı yuvarlak pide olarak düşünülebilir. Şimdi burada göreceğiniz fotoda pizza gibi kesip yedik ama olay farklıymış. Onu da Batum’da sonradan öğrendik. Nasıl yendiğini Batum yazısında anlatayım.

Mantı Nasıl Yenir Öğreniyoruz!

Khinkali ise bohça şeklinde olan mantıya benzeyen bir yemek (fotoda bir tarafı yenmiş içi kıymalı olan). Aynı zamanda bu foto nasıl yenmeyeceğini de gösteriyor 🙂 Öyle çatal bıçak derken mundar etmeyin yemeği. Peki khinkali nasıl yenir? İnce olan üst tarafından tutup ters çeviriyoruz. Şişko kısım yukarıda kalıyor. Bu şişko kısımdan küçük bir ısırık alıp içindeki suyu hüpletiyoruz. Sonrasında geri kalanı ısırıp yiyoruz. 

Karnımızı da doyurduktan sonra sıradaki hedefimiz fünikilerle lunaparkında yer aldığı Mtatsminda Park‘a çıkmak. Bu park, şehrin yamaçlarına dayandığı Mtatsminda tepesinin üst kısmında kalıyor. Burada Tiflis’i izlerken lunaparkında çocuklar gibi şen olabilirsiniz. TV kulesinin de olduğu bu dağ hemen her yerden görülebiliyor.

Lunapark’ Gidiyoruz..

Oraya en yakın metro durağı Liberty. Metroda inip 15-20 dakika yokuş boyunca yürüdük ve fünikilerin ilk durağına geldik. Bu yol biraz kastığı için takside düşünülebilir.

Fünikilerde 2 kişi git gel için 10 Lari ödedik. Çalışma saatleri pazartesiden pazara sabah 9’dan sabah 4’e kadar. Yani sadece 5 saat kapalı. Hat üzerinde durduğu ekstra bir nokta var. Bu noktayı geçerken sadece bir kilise görmüştüm. Ayrıca ünlü ve önemli bazı Gürcü isimlerin mezarları buradaymış. 3 küçük bölümden oluşan fünikiler 48 kişiye kadar alıyormuş. Giderken çok kalabalık değildi ancak inerken metrobüs gibiydi. Yaklaşık 5 dakikaya yukarı çıkılıyor. Tepe noktasının yüksekliği 727 m.

Mtatsminda tepesi, temiz havasıyla, çam ağaçlarıyla, yeşiliyle iyi ki çıkmışız dedirtiyor. Eğer yanınızda çocuk varsa tüm günü burada geçirebilirsiniz. Yetişkinler için oyuncak sayısı 4 5 ile sınırlı. Biz roller coster’a bindik. Kişi başı 5 lari. Roller coster çok büyük değil ve sadece 1 tur atıyorlar. Yukarı tırmanıp ilk dönüşten önceki birkaç saniyelik müthiş manzara yerini heyecana bırakıyor ancak bu heyecan çok kısa sürüyor. Sonrasında, bindiğinizde sizi Tiflis’in en yüksek noktasına çıkaran dönme dolaba gittik. Kişi başı 3.5 lari. Güzel bir dağ manzarası ve kısmi Tiflis manzarası var. Fünikilerin olduğu kısımda ayrıca bir restoran var. Panoramik olarak Tiflis’i izlemek için harika bir yer.

Tiflis’te Bağcılar’ı hissetmek..

Dönüşte yolumuzu içgüdüsel olarak hostele göre ayarladık ve hostelin çok yakınına kadar inmeye başardık. Yolda birkaç serseri tiple karşılaştık. Biraz yusuf yusuf attık ancak sorunsuz geçtik. Burada ve Tiflis’in merkezinde bu tip ara sokaklar kimi zaman tehlikeli olabilir. Bir şeyler keşfedeceğiz diye çizdirmemek lazım(yusuf yusuf mode on).

Akşam tekrar çıkıp Rike parka kadar yürüdük. Köprüyü ve dans eden suların fotolarını çekip Gorgasali meydanına doğru devam ettik ve günü bitirdik.

3.Gün: Tiflis’ten Erivan’a Gidiş

Üçüncü günün sabahında hedefimiz Erivan’a gitmek üzere Ortachala terminaline gitmekti. Google sağolsun yürüme 25 dakika gösteriyordu. Biz de yürürüz ne olacak ki dedik. Meğersek o kadar yakın değilmiş. Ortachala bir bölgenin adı ve terminal cok daha uzakmış 🙁 Tam olarak 58 dakika ve 5.8 km yürüyüp terminale ancak vardık. Tabii ki taksi daha mantıklı. Yolda baya bir kişiye sorduk. İngilizce konuşmaya uğraşmak yerine sadece Ortachala, otobüs(Türkçe’de olduğu gibi) ve Erivan anahtar kelimeleriyle insanlar daha çok yardımcı olabildiler.

Bu terminalden Batum, İstanbul, Ankara veya Azerbaycan, İran falan yurtdışına otobüs bulunabilir. Erivan(Yerevan) minivanları  sağ tarafta yolun kıyısında kalıyor. Yerel halkın tabiriyle bu minibüslere marshrutka deniyor. Burada hemen simsarlar sardı etrafımızı. İki seçenek var: bildiğimiz minibüs ve minivan. Minibüs 30 Lari ve genel olarak Anadolu’da sıkça rastladığımız eski model Ford Transitler kullanılıyor, minivan ise ortak bir taksi gibi düşünülebilir ve fiyat 35 Lari. Biz minivanı tercih ettik, araç Mercedes Vito’ydu. Minibüsün Erivan’da nereye bıraktığından emin değilim ancak muhtemelen Erivan’da şehrin güneyindeki Kilikia otobüs terminaline bırakıyor. Minivan ise şehrin merkezinde Republic(Ripublik diye okuyorlar) meydanına gidiyor. İki araçta dolduğunda kalkıyor. Oraya vardığımızda saat tam 9’du. Kalktığımızda ise 9.44 olmuştu.

Yolculuğa arkadan öne 3-2(biz)-1 dizilişiyle başladık. Sonra kaptanımız yolun ortasında garip bir mola verip ani bir değişiklikle 2-2-2’ye döndü. Tempo düşüktü. Sonradan anladık ki takıma Azerbaycan’dan gelen iki turist daha dahil olacakmış ve onlar yetişsin diye yavaş gidiyormuş. Bunu kaptan Türkçe olarak kendisi söyledi. Onları beklicez diye toplamda 1 saat kaybettik. 2 genç oyuncu da takıma dahil olduğunda ise dizilişimiz 4-2-2 ile son halini aldı ve yola hızlı bir şekilde devam edebildik. Yol boyunca en büyük motivasyon kaynağımız çalan Gürcü şarkılarıydı. Herhalde 3 defa aynı CD’yi dinledik. Özellikle ‘Sallasana sallasana mendilini’ ve ‘Acayip hayvanlara benziyusun’ şarkılarının Gürcü versiyonları bizi çok pis havaya sokmuştu.

Ender

Yorumları Gör

  • Her şey iyi güzel hoş da balkondaki o adam tam olarak ne yapıyor? He bir de khacapuri demişler ona ama bildiğimiz Trabzon pidesi yapmışlar adamlar.

    • Sevgili Spagetti Canavarı,
      Amcamız orada nehire bakarken bisiklet sürüyor:)
      Khacapuri evet benziyor ama ben Türkiye'de malzemesi bu kadar dolu, lezzetli pide yemedim hele de Batum'daki gibi

  • Kapsül olayı iyiymiş. Bizim memlekette de var mı benzer 1 şey aceba. Kapsül olayını ilk epılda duymuştum. Stiv Cabs taym kapsul. 30 sene yatmış toprak altında.

  • Ender usta 27 aralik 1 ocak Tiflis te olacağım.Elektronik alışveriş icin gidiyorum.
    Belki gördün zoommer-Elit elektronik ve Alta okay firmaları var..
    O bölgeye yakın hangi semt bölge var hostel için?
    Parayi Euro yapıp lazım oldukça lari yapayim diyorum mantıklı mı?

    • Selam İbo,
      Gördüğüm kadarıyla o firmalar şehrin yeni tarafında toplanmış. Hosteller ise daha çok eski şehir tarafında. Gideceğin yere yakın Delisi metro durağı var. Tavsiyem yeşil metro hattı üzerinde bir yer ayarla, rahat rahat ulaşımı sağlarsın. Station meydanı civarında 15 liradan başlayan hosteller var.
      Euro olayını da dediğin gibi ihtiyaç oldukça bozdurursun. Çok pahalı memleket değil zaten, Türkiye'de ne harcıyorsan ona göre hesap yapabilirsin.

Share
Published by
Ender

Son Yazılar

Eguisheim Gezi Notları

Salut arkadaşlar! Colmar'ı ziyaret edenlerin görmesini tavsiye ettiğimiz 2 köyden bir diğeri olan Eguisheim yazımızla… Read More

2 hafta önce

Turckheim Gezi Notları

Colmar'ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz 2 kasabadan birisi olan Turckheim, Colmar'a 6 km… Read More

1 ay önce

Colmar Gezi Rehberi

Salut arkadaşlar! Bu yazımızda sizlere Aralık 2023 yılı sonunda ziyaret ettiğimiz masal kasaba Colmar'dan bahsedeceğiz.… Read More

2 ay önce

İspanya’da Hayata Başlamak: NIE ve TIE Nedir? Oturum Kartı Randevusu Nasıl Alınır?

Bu yazıda İspanya'da yaşamaya başlayanlar için özellikle ilk başlarda çok kafa karıştırıcı olan NIE, TIE(yabancı… Read More

2 ay önce

Barcelona Restoran Tavsiyeleri

Hep gezmekten tozmaktan bahsediyoruz biraz da yemekten ve Barcelona'da nerede yemeli ondan bahsedelim. Bu yazıda… Read More

3 ay önce

1 Günlük Pamplona Gezi Notları

İspanya'nın dünyaca ünlü boğa koşularının gerçekleştiği şehir olan Pamplona'ya dair gezi notlarımızı paylaşıyoruz bu yazıda.… Read More

4 ay önce