Gezi notları

1 Günlük Pamplona Gezi Notları

İspanya’nın dünyaca ünlü boğa koşularının gerçekleştiği şehir olan Pamplona’ya dair gezi notlarımızı paylaşıyoruz bu yazıda.

Pamplona Hakkında Kısaca Bilgi

Pamplona, İspanya’nın 17 özerk bölgesinden birisi olan Navarra’nın başkentidir. Şehrin Baskça’da adı Iruña‘dır. Ülkenin kuzeyinde Pirene dağlarına yakın konumda yer alır ve yaklaşık 200 bin nüfusu vardır. Halkın çoğunluğunu Basklar oluşturur. Resmi dil Baskça ve İspanyolca’dır. Sokaklarda çokça Baskça görsek de genelde İspanyolca duyduk. Pamplona özellikle boğa koşuları dolayısıyla her sene dünyanın dört bir yanında yüzbinlerce insanı ağırlıyor. Ünlü Santiago Hac Yolu(Camino de Santiago)’nun güzergahlarından birisi Pamplona üzerinden geçtiği için, hacılar ve seyyahlar için önemli bir uğrak noktasıdır.

Pamplona ve Ernest Hemingway

Ünlü Amerikalı gazeteci ve yazar Ernest Hemingway, ilk olarak 1923 yılında Toronto Star gazetesinin muhabiri olarak Pamplona’ya geliyor. Amacı yeni haberler için malzeme arayışı. Bu ziyaretinde yaşadıkları ve San Fermin deneyimi, onun ünlü eseri “Gün Batarken” (The Sun Also Rises) için ilham kaynağı olmuş. Roman, I. Dünya Savaşı sonrası kaybolan bir neslin, yazarların ve sanatçıların hikayesini anlatırken, Pamplona’da geçen bölümler, sanatçının İspanya’ya olan ilgisini ve bağını yansıtıyor. Romanın çıkışı Pamplona’yı ve San Fermin’i başta Amerika olmak üzere tüm dünyada bilinir bir konuma taşıyor.

Hemingway’in Pamplona’da sık sık ziyaret ettiği mekanlar hala ilgi noktası. Café Iruña, Hemingway’in favori mekanlarından biriymiş ve yazarın masa ve sandalyeleri hala orada sergileniyor. Ayrıca, Hemingway’in o dönemlerde kaldığı otel(The Hotel la Perla) de ziyaretçilere açık.

Pamplona’ya Neden Gelinir?

Pamplona küçük ve sevimli bir şehir denebilir. Hatta festival dönemi enerjisi çok yüksek bir yer. Ancak kabul etmek gerekir ki bayram seyran olmadan gelmenize değecek kadar ilgi çekici değil.

Pamplona’ya gelmek için öne çıkabilecek sebepler olarak San Fermin Festivalini(boğa koşuları) ve Santiago Hac Yolu(Camino de Santiago)’nu sayabiliriz.

Pamplona’da Kaç Gün Kalınır?

Pamplona’nın en görülesi yerleri eski şehir kısmında kalıyor ve bu bölge oldukça küçük. Sadece şehri görmek için 1 gün hatta yarım gün bile yeterli olacaktır. Eğer San Fermin için geliyorsanız minimum 2 gün kalmanızı tavsiye edebiliriz. San Fermin notlarımıza yandaki yazıdan ulaşabilirsiniz.

Biz 2 gece 1 gün kaldık Pamplona’da. Bizim durumda mesai sonrası Barcelona’dan arabayla yola çıktık. İş yerinden sadece 1 gün izin alarak San Fermin’in son gününü deneyimlemiş olduk.

Pamplona Konaklama

Birçok otel eski şehir kısmında kalıyor ve konum olarak da en uygun orası diyebiliriz.

Biz çok turistik ve gürültülü olabilecek yerleri pek sevmediğimiz için, konum ve muhit olarak Segundo Ensanche denilen eski şehrin hemen yanında kalan bölgeyi tercih ettik. Hem daha nezih hem de daha az turistik.

Milagrosa bölgesinin Segundo Ensanche bölgesine çok yakın bir noktasında kaldık. Yürüme 15-20 dakikaya şehir merkezine gidiliyordu ki, makul bir süre. Bölgede ücretsiz veya makul ücretli otopark alanları da mevcut.

Eğer festival zamanı gidiyorsanız konaklamanızı çok önceden ayarlamanızı tavsiye ederiz. Pamplona, Santiago Hac Yolu(Camino de Santiago) üzerinde kaldığı için normal zamanlarda da modern zaman hacıları tarafından konaklama talebi olan bir yer.

Pamplona Gezilecek Yerler

Pamplona’da gezilecek yerleri tek bir yerde görebileceğiniz Google Haritalar listemize buradan erişebilir, bizi Google Haritalar’da da takip edebilirsiniz. Görülecek yerlerin sayısı gözünüzü korkutmasın. Çoğu birbirine çok yakın konumda yer alıyor.

Eski şehirden güneye doğru yapılmış olan yeni şehir kısmı(Segundo Ensanche), Barcelona’daki ızgara şeklindeki tasarımıyla ünlü Eixample semtini anımsatıyor. Bu anımsama boşuna değil. Bölgenin tasarımı 1920’lerde Serapio Esparza tarafından Eixample’den esinlenerek yapılmış. Muntazam bir şehir planı. Tabii ki buradan bir Modernizm akımı geçmemiş olacak ki binalar o kadar şık değil.

Küçük bir yer olduğu için her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Sadece Katedral ve Palacio Real tarafında kalan yerler birazcık inişli çıkışlı ve nehir aşağıda yer alıyor. Onun dışında şehir oldukça düz diyebiliriz. Çok önemsiz bir detay gibi görülebilir ancak Pamplona’da(yeni şehir kısmında) kaldırımlar yol ile aynı yükseklikte. Yaya geçidinden geçerken dümdüz yürüyorsunuz. Hem yayalar hem engelliler hem bebek arabası vs taşıyanlar için çok konforlu bir tasarım.

Pamplona Gezi Planımız

Bizim gezi planımız Carlos III Caddesi üzerinden Boğa Koşuları Anıtı’nı ve Navarra Sarayı’nı görüp Castillo Meydanına gelerek başlıyor. Estafeta Caddesi’ni takip edep önce Belediye Binası sonra, Navarra çeşmesi üzerinden Katedrale doğru yol aldık. Rodin Caddesi, tarihi burç duvarlar üzerinden Arşiv binasına vardık. Böylece eski şehrin doğusunu görmüş olduk. Sonra batı tarafına geçip sokaklarda dolandık. Bu tarafta öne çıkan yerler olarak Jardines de la Taconera, Ciudadela de Pamplona(kale), Plaza San Francisco De Asís, Saint Nicholas Kilisesi ve Fueros Anıtı(Monumento a los Fueros)’nı sayabiliriz.

Boğa Koşuları Anıtı (Encierro/Entzierroa Monument)

Anıt Pamplona’nın simgesi haline gelmiş San Fermin boğa koşuları anısına 1994 yılında Rafael Huerta tarafından yapılıyor. Eserde 6 boğa ve 10 koşucu yer alıyor. İlginç olarak yerdeki sakallı amca heykeltraş Rafael Huerta’nın ta kendisi!

Boğa koşuları anıtı

Anıtın üzerinde yer aldığı Carlos III Caddesi yürüyüş yapmak için ideal bir cadde. Caddenin sonundaki Plaza de Libertad(Özgürlük Meydanı’na) ve Monumento a los Caídos(Şehit Düşenler Anıtı)’a kadar keyifle yürünebilir. Özgürlük Meydanı ve Şehit Düşenler Anıtı, İç Savaş döneminde ölen insanların anısına ve Franco’nun izlerini silmek adına bu şekilde isimlendirilmiş.

Navarra Sarayı (Palacio de Navarra)

Plaza del Castillo‘nun yanı başında yer alan neoklasik tarzdaki Navarra Sarayı günümüzde İl Konseyi, Hükümet Binası gibi çeşitli idari hizmetler için aktif olarak kullanılıyor. Eğer rezervasyon yapılırsa içeriyi gezmek mümkünmüş ama biz yapmadık.

Navarra Sarayı

Castillo(Kale) Meydanı (Plaza del Castillo)

Şehrin kalbinin attığı en önemli meydan diyebiliriz. Tam ortasında taştan bir pavyonun(kiosk) yer aldığı, etrafı şık evlerle çevrili canlı bir alan. Adını 14.yy’da burada yer alan bir kaleden dolayı almış. Tarih boyunca çok farklı amaçlarla kullanılan bir alan olmuş. Öyle ki otopark çalışmaları sırasında Roma dönemi mozaiği, müslüman mezarları ve manastır kalıntıları bulunmuş.

Bir tarafta Café Iruña var ki 1888’e dayanan tarihi ve Ernest Hemingway’e adanmış bir odası var. Boğa koşuları sonrasında sabah 9-10 civarı bile tıklım tıklım doluydu. Sanarsınız akşam 9-10’da bir kokteyl yapıyorlar.

Cafe Iruña, boğa koşuları sonrası hınca hınç doluyor

Estafeta Caddesi

Castillo Meydan’ının bir alt sokağında yer alıyor. Eski şehirdeki en önemli yürüyüş caddelerinden bir tanesi. Birçok dükkan ve restorana ev sahipliği yapıyor. Boğa koşusu rotasının en uzun kısmı burası.

Pamplona Belediye Binası (Ayuntamiento de Pamplona veya Casa consistorial de Pamplona)

Herhalde Pamplona’da mimarisini en beğendiğimiz yer tarihi belediye binasıydı. San Fermin’in açılış, kapanış ve diğer bazı etkinlikleri bu binanın önünde yapılıyor. Belediye veya benzer amaçlarla tarihi çok eskilere dayansa da mevcut bina 1951’de yapılmış.

Navarra Çeşmesi (Fuente de la Navarrería)

Luis Paret tarafından tasarlanan 225 yaşındaki çeşme, benzer 4 çeşmeyle beraber su kemerleriyle şehre taşınan suyun dağıtılması için 1798 yılında yapılmış. Tabi seneler içerisinde yeri birkaç kez değiştirilip, tasarımsal değişikliklere de uğramış. 3 sokağın ortasında San Fermin festivalinin dibine kadar yaşandığı bir nevi toplanma merkezi olmuş.

Son zamanlarda gelenek haline gelen bir şey var ki yabancı turistler, genellikle alkolün ve bazen de uyuşturucunun etkisi altında, kendilerini çeşmenin tepesinden sokağa atmaya başlamışlar. Tonlarca ağırlıktaki boğaların önünde koşan, kamyon kamyon domatesi birbirine atan İspanyollara göre bu çok ‘riskli’ ve ‘bilinçsiz’ bir olay. Yaralanma vakaları da olunca en son belediye San Fermin’den birkaç gün önce çeşmeyi söküp, festival sonrası tekrar monte etmek için karar bile almış. En azından 2023’te çeşme yerindeydi.

Catedral Metropolitana de Santa María la Real de Pamplona (Santa Maria Kraliyet Katedrali)

Estefate Caddesi’nin sonunda sağ döndüğünüzde renkli ve güzel binaların sıra sıra dizildiği güzel sokağın sonunda katedralin kulesi arz-ı endam ediyor. Biraz eğimli ama keyifli bir yürüyüş.

Katedrale gelecek olursak 15.yüzyılda yapılan katedralin ön yüzü Neoklasik iken, iç tasarımda Gotik tarzı hakim. Özellikle Navarra kralı Carlos III ve eşi için yapılan mozole zamanının en önemli işlerinden bir tanesi olarak öne çıkıyor.

Giriş ücreti 5 Euro ancak biz gittiğimizde ücretsiz olarak ziyarete açıktı. Pazar hariç her gün 11.15’te kuleye çıkılabiliyormuş. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Hazır bu sokaktayken katedrale çıkmadan sağda ünlü Beatriz Cake Shop‘a uğrayıp ünlü marmelatlı, çikolatalı garroticos‘larından yiyebilirsiniz.

Katedralden sonra bizim sevimli bulduğumuz Redin sokağı(Calle Redín) üzerinden nehre doğru bakan burca doğru yürüyebilirsiniz.

Palacio Real(Kraliyet Sarayı) ve Archivo Real y General de Navarra(Navarra Kraliyet Arşiv Binası)

Bir zamanlar Navarre Kraliyet Sarayı olan Navarre Kraliyet Arşivi, surların nehre bakan tarafının tam kalbinde, Navarra’daki en eski ve en sembolik tarihi binalardan biri. Tarihi 12.yüzyıla kadar uzanan saray bir zamanlar Navarra Krallarına ve piskoposlara hizmet etmiş. Uzun süre bakımsız kaldıktan sonra arşiv binası olarak hizmet etmeye başlıyor.

En dikkat çeken eser, binanın girişinde yer alan Pamplona’nın ahşap maketi diyebiliriz. Kütüphane, çalışma alanları, Pamplona’nın ve Pamplonalılar’ın geçmişine dair fotoğraflar ve geçici sergiler bu binada bulabilecekleriniz.

Giriş ücretsiz.

Navarra Müzesi (Nafarroako Museoa)

Biz gittiğimizde henüz açılmamıştı o nedenle ziyaret edemedik ama eski çağlardan günümüzde uzanan birçok eseri görebileceğiniz küçük ama güzel bir müze olarak geçiyor. Giriş bazen ücretsiz, normalde ise 2 Euro. Detaylı bilgiye https://www.navarra.es/es/web/museo-de-navarra/ adresinden erişebilirsiniz.

Jardines de la Taconera (Taconera Bahçeleri)

Pamplona’nın batısında yer alan eski sur çevresinde uzanan park ve bahçe alanı tarih ve doğanın bir araya geldiği bir yer. Üst kısım daha çok standart bir park iken, alt tarafta surların parçası olan tarihi duvarları ve aralarında uzanan bahçeleri, havuzları görebiliyorsunuz. Bahçede tavus kuşu, ceylan gibi hayvanlar görebiliyorsunuz. Parktan kaleye doğru yürüdüğünüzde tarihi Portal de la Taconera(Taconera kapısı)’ya varıyorsunuz.

Jardines de la Taconera

Iglesia de San Nicolás de Bari (Aziz Nicolas Kilisesi)

Günümüzde işlek bir caddede ve meydanın kıyısındaki herhangi bir kilise gibi dursa da tarihi 12. yüzyıla kadar uzanan kale kilisesi burası. Kilise, kalın duvarlar, gözetleme kuleleri, ızgaralar gibi savunma unsurları ile kale görevi görmüş.

Fueros Anıtı(Monumento a los Fueros)

Yazının sonunda anca sıra gelse de bu önemli anıttan bahsetmesek olmaz. Hem sanatsal olarak hem tarihsel olarak birçok simge barındırıyor bir anıt.

Tarihi öneminden bahsetmek gerekirse, bilmeyenler için İspanya 17 özerk bölgeden oluşan bir krallık. Vergi toplama işi genelde merkezi hükümet tarafından yapılıyor. Sadece 2 tane özerk bölge kendi vergi rejimini kurma ve toplama hakkına sahip: Navarra ve Bask Ülkesi(Pais Vasco). Vergi, bağımsızlığın önemli bir göstergesidir. Navarra, Birinci Carlist Savaşının sonunda geniş özerklik hakları elde etme karşılığında Krallık statüsünden vazgeçer. Vergi rejimi hakkı da bunun bir parçası olarak, 1839 ve 1841 yıllarındaki yapılan yasal düzenlemelerle tanınıyor.

1893 yılında ise zamanının ekonomi bakanı Gamazada bir yasa ile bu hakkı almaya çalışıyor. Tepki ise büyük oluyor. 300 binlik Navarra’nın 120 bini bu yasa değişikliğine imza verip tepki gösteriyor(sene 1893 dikkatinizi çekerim). Sonuç olarak bu yasa geçmiyor ve olayın anısına Navarra’daki birçok şehirde Fueros denilen anıtlar dikiliyor.

Sanatsal ve simgesel olarak ise dolu dolu bir eser var karşımızda. Her bir seviyesinde farklı eserler var. Örneğin anıtın tepesindeki kadın, tacıyla, elindeki kopmuş zincirle ve yasa belgesiyle Navarra’nın özyönetim hakkını temsil ediyor.

Beşgen tabanda oturmuş 5 heykel ise Tarihi, Adaleti, Özerkliği, Barışı ve Emeği temsil ediyor:

  • Tarih, ilham perisi Clio’nun bilgi ve kültürün sembolü olarak görünür.
  • Adalet, elinde kılıç olan bir kadın olarak gösterilir.
  • Özerklik, dümenli kanatlı bir melek tarafından sembolize edilir.
  • Barış, elinde zeytin dalı olan bir kadın tarafından temsil edilir ve göğsünde küçük bir kuş tutar.
  • Emek ise bir örs üzerindeki demirci ile tasvir edilmiş.

Pamplona Kalesi (Ciudadela de Pamplona)

Ciudadela, şehir kalesi manasına geliyor. Sayısı günümüzde çok az olan beşgen formda bir kale burası. İspanya Krallığı’na karşı olası bir isyan öngörüldüğü için hem dış hem iç tehditlere karşı yapılması planlanıyor ve yapılış tarihi 16. ve 17. yüzyıla dayanıyor. Buna rağmen çok aktif olarak kullanılmamış ve günümüze kadar çok zarar görmeden ulaşabilmiş. Artık daha çok yeşil alan vazifesi görüyor.

Maalesef gittiğimiz gün kapalı olduğu için içine giremedik.

Pamplona Kalesinin üstten görünüşü

Barcelona’da yer alan Ciudadella Park’ta da buna benzer yıldız formunda bir kale varmış. Ancak şehrin insanların hatıralarında kötü izler yaratan bir yer olduğu için yıkılıyor ve günümüzdeki modern ve güzel park yapılıyor.

Surlar

Birçok Avrupa şehri gibi Pamplona’da bir zamanlar surlarla çevriliymiş. 1726 tarihli haritada sarı ile işaretli surlar görülebiliyor. Sağda ise nehre bakan taraftaki bir burcu görebilirsiniz.

Günümüzde kale, Jardines de la Taconera ve nehre bakan taraftaki birkaç burç haricinde surlardan eser kalmamış. Eski şehrin özellikle kuzeydoğusunda yer alan burç hem sağlamlığı hem de nehir tarafından ne kadar yüksek olduğunu göstermesi açısından görülmeye değer.

Böylece Pamplona gezi notları ile ilgili bu yazının sonuna geldik sevgili İspanya severler. Hasta luego!

Ender

Son Yazılar

Eguisheim Gezi Notları

Salut arkadaşlar! Colmar'ı ziyaret edenlerin görmesini tavsiye ettiğimiz 2 köyden bir diğeri olan Eguisheim yazımızla… Read More

3 hafta önce

Turckheim Gezi Notları

Colmar'ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz 2 kasabadan birisi olan Turckheim, Colmar'a 6 km… Read More

2 ay önce

Colmar Gezi Rehberi

Salut arkadaşlar! Bu yazımızda sizlere Aralık 2023 yılı sonunda ziyaret ettiğimiz masal kasaba Colmar'dan bahsedeceğiz.… Read More

2 ay önce

İspanya’da Hayata Başlamak: NIE ve TIE Nedir? Oturum Kartı Randevusu Nasıl Alınır?

Bu yazıda İspanya'da yaşamaya başlayanlar için özellikle ilk başlarda çok kafa karıştırıcı olan NIE, TIE(yabancı… Read More

3 ay önce

Barcelona Restoran Tavsiyeleri

Hep gezmekten tozmaktan bahsediyoruz biraz da yemekten ve Barcelona'da nerede yemeli ondan bahsedelim. Bu yazıda… Read More

3 ay önce

Pals Ortaçağ Köyü: Vedat Milor Bunu Beğendi

Bir başka Katalan Ortaçağ güzeli köy ile karşınızdayız: Pals. Daha önce Peratallada'dan ve civarındaki 2… Read More

5 ay önce