Colmar’ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz 2 kasabadan birisi olan Turckheim, Colmar’a 6 km uzaklıkta bulunuyor. Bu küçük kasaba aynı zamanda Alsas Şarap Yolu üzerinde bulunuyor. Egusheim, Riquewihr, Kaysberg gibi kasabalara kıyasla daha az turistik olan Turckheim ahşap çerçeveli evleri, tarihi şehir kapıları ve her yıl Aralık ayında kurulan Noel pazarı ile tüm şirinliğini ortaya koyuyor.
Turckheim küçük bir yer olduğu için 2-3 saatte rahatlıkla gezebilirsiniz. Hatta Alsace’ın başka bir güzel kasabası olan Egusheim ile Turckheim’ı aynı gün gezebilirsiniz.
Bu güzel kasabanın tarihi ise taa Roma dönemine kadar uzanıyor. Tıpkı Colmar’da olduğu gibi kasaba bir Fransa bir Almanya arasında el değiştirmiş durmuş. Son olarak ise 1918 yılında kasaba Fransa’da kalmış.
Turckheim adının biz Türklerle bir alakası var mı diye soracak olursanız. Cevap hayır. Turckheim kelime kökeni olarak Almanca’dan geliyor. Hatta günümüzde Turckheim Güney Almanya’da ve İsviçre’nin bazı bölgelerinde soy isim olarak kullanılıyormuş.
Colmar‘dan Turckheim’a gitmek için en iyi seçenek otobüs olacaktır. Bunun için Colmar Garı önündeki duraklardan 8 numaralı ya da 10 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor. Biz 8 numaralı otobüsü kullandık. Kişi başı 1,40 Euro ücreti var ve yolculuk 15-20 dakika arası sürüyor. Turckheim’a geldiğinizde ise otobüs sizi Port de France‘nin önünde bulunan durakta bırakıyor. Dönüş için ise karşıdaki duraktan otobüse binmeniz gerekiyor. Biletlerin 75 dakika geçerliliği var. Turckheim’dan sıkıldım ben derseniz bu süre içinde aynı bileti kullanıp Colmar’a dönebilirsiniz.
Biz otobüsten indikten sonra Port de France kapısından geçip kasabaya giriş yaptık. Daha ilk andan itibaren aa burası ne güzel bir yer moduna girdik. Yaptığımız ilk şey ise turizm ofisine gidip kısa bir bilgi ve harita aldıktan sonra gezimize başlamamız yönünde oldu. Turizm ofisindeki ablamızın harita üzerinde gösterdiği yerleri gezdik. Bize bu gezinin 1 saat sürdüğünü söyledi. Tabii siz dura dura fotoğraf çeke çeke gezeceğiniz için 1 saatte bitmiyor bu tur. Turizm Ofisi, 16.yüzyıldan kalma gotik bir binanın içinde sağ tarafta. Sol tafta ise polis karakolu bulunuyor. Bu sevimli kasaba mimarisi, geçmişi 16. ve 17. yüzyıllara kadar uzanan evler, hastane ve üç şehir kapısı ile öne çıkıyor.
Şimdi gelin Turckheim’da gezilecek yerlere bir göz atalım…
Bizim gezimize başladığımız yer burası idi. Colmar’dan gelen otobüs yukarıda da belirttiğim gibi sizi Port de France’nin önünde bulunan durakta bırakıyor, dönüş için ise yine Porte de France’nin karşısında bulunan duraktan otobüse biniyorsunuz.
Turckheim’ın üç tane şehir kapısı var ancak bunlardan en güzeli Porte de France. Seneler boyunca birçok değişikliğe uğrayan kapı 1330 yılında inşa edilmiş. Ayrıca sosyal medyanıza koymak için güzel fotoğraflar çekinebileceğiniz bir nokta. Porte de France aynı zamanda alt şehir kapısı olarak da geçiyor ve kapı Place Turanne‘ye açılıyor. Buradan ilerleyince sağ tarafta Turizm Ofisi ve ünlü Stockbrunna Çeşmesi‘ni görüyorsunuz. Çeşmede kucağında çocuk bulunan Meryem Ana Heykeli bulunuyor.
Şehrin bir diğer kapısı Porte de Munster. Üzerinde saat olan kuleyi görünce Munster Kapısı’na geldiğinizi kolayca anlayacaksınız. Kapının yapımı 14. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu kapıdan geçtiğinizde sağda üzüm bağları olan bir yamaç ve az ileride solda Turenne Heykeli’ni göreceksiniz. Turenne Heykeli ise Turenne olarak bilinen Fransız Mareşal Henri de la Tour d’Auvergne’un Turkheim’ı düşmanlardan kurtarmasının şerefine yapılıyor. Günümüzde kahraman mı yoksa savaş suçlusu mu olduğu tartışıladursun kendisi Fransız tarihinde bir kahraman olarak görülüyor.
Bu kapının geçmişte ilginç olaylara tanıklık ettiğini söyleyebiliriz. Kapıdan, ölüme mahkum edilenler, cadı olduğu düşünülen kadınlar infaz yeri olarak bilinen La Wann’a götürülüyormuş.
Kasabanın belkide diğerlerine göre daha az bilinen kapısı Porte de Brand. Şehri savunma amacıyla yapılan kapının geçmişte bir asma köprüsü ve iki tane eski kapısı varmış ancak bunlar günümüzde bulunmuyorlar.
Sırlanmış kulesiyle hemencecik kendini belli eden kilise Belediye Binası’nın hemen arkasında kalıyor.
1190’dan kalma eski bir şapelin temelleri üzerine inşa edilen kilise 19. yüzyılda yeniden inşa edilmiş. Eski ortaçağ kilisesinden bugüne adece Romanesk çan kulesi kalmış.
Giriş ücretsiz ancak dilerseniz bağış yapabiliyorsunuz.
Place Turenn’i dümdüz geçtiğinizde sağda kalan bina oluyor kendileri. Üçgen bir çatı ve pembe rengiyle kendini hemen farkettiren binanın ön duvarında imparatorluk arması bulunuyor. Ayrıca binanın önünde Stockbrunna Çeşmesi‘ni görüyorsunuz. Muhafız Evi’nin tarihi ise oldukça eskilere dayanıyor. Başlangıçta kapalıçarşı daha sonra belediye olarak hizmet veren bina, 1570’li yıllarda loncalara tahsis ediliyor. Daha sonraları ise bir lojmana ve sonra da bir kız okuluna çevriliyor. Şimdilerde ise binada Polis Karakolu ve Turizm Ofisi bulunuyor.
17. yüzyılda inşa edilen Belediye Binası, eskiden kasabanın mahkeme binası imiş. Dışarıdan bakınca çok sevimli duran bina birçok restorasyon geçirmiş. Yine eski dönemlerde ana kattaki salon balo salonu olarak kullanılmış.
Müze, 1944-1945’in sert kışı sırasında Colmar civarında süren şiddetli çatışmaları anlatıyor ve silahlar, teçhizatlar, üniformalar, posterler, Alman, Amerikan ve Fransız üniformaları giyen askerler, tank ve savaş uçağı maketleri sergileniyor.
Müze, 18. yüzyıldan kalma bir papaz evinin bodrum katına kurulmuş. Ayrıca ön bahçede, 4 Şubat 1945’te Turckheim’ı kurtaran 28. ABD Piyade Tümeni anısına bir plaket bulunuyor.
Vaktiniz varsa ziyaret edebilirsiniz. Giriş 1 yetişkin için 6 euro. Açık olduğu günleri ve saatleri internetten kontrol ediniz.
Aralık ayında Turckheim’a geliyorsanız Noel pazarını mutlaka görecekseniz demektir bu. 2023 yılında 1-24 Aralıkta kurulmuş Noel pazarı. Pazar, hemen Muhafız Evini geçince karşınıza çıkan Belediye Meydanı’nda kuruluyor. Biz gittiğimizde sabah olsa gerek hiçbir ekşın yoktu. O yüzden şöyle bir bakınıp geçtik.
Ayrıca yine Noel döneminde Belediye Binasının altında bulunan Décapole ve Brand’in odaları, bir Noel kafesi olan Wiehnacht’s Stewala’ya dönüştürülüyormuş. Noel Kafesi’nde köyün dernekleri tarafından hazırlanan geleneksel bredele (Fransa’nın Alsace ve Moselle bölgelerinde, Noel döneminde pişirilen bisküviler veya küçük kekler) ve tatlılar, kahve, sıcak çikolata ve sıcak şarap servis ediliyormuş. Biz gittiğimizde içeride 3-5 yaşlı amca vardı onlarda bira içiyorlardı.
Turckheim, Fransa’da gece bekçisi bulunduran birkaç kasabadan biri. Önceleri gece bekçisi olmasının amacı bir mum veya şömineden kaynaklanabilecek yangın tehlikesini önlemekmiş. Sonraları ise bekçinin görevlerine saati söylemek ve sokakları kontrol etmek de eklenmiş. Daha sonra ise görev tanımına kırsal polis memurluğu ve mezar kazıcılığı da eklenmiş. Zamanın ve teknolojinin ilerlemesiyle sokaklara ve evlere kurulan elektrik gece bekçiliğinin sonunu getirmiş.
Ancak 1953’te bir tarih kurumu tarafından bu geleneğin canlandırılmasına karar verilmiş . O tarihten bugüne, 1 Mayıs’tan 31 Ekim’e kadar olan sürede gece bekçiliği turları yapılıyor. Şimdilerde bu geleneği sürdürmek için 4 tane gece bekçisi bulunuyor. Bekçiler tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi giyiniyor. Bir şapka, pelerin, elinde bir balta ve fenerle sokakları dolaşan bekçi aynı zamanda o dönemden kalma şarkıyı da söylüyor.
Noel zamanı ise Gece Bekçisi Turu, 1 Aralık’ta Belediye Binası’nın önünde Noel pazarının kurulmasıyla başlıyor. Her akşam saat 22.00’de başlayan tur 24 Aralık’ta sona eriyor. Bu turlara dilerseniz eşlik edebiliyorsunuz. Bildiğimiz kadarıyla herhangi bir ücret talep edilmiyor. Biz tura katılmadık çünkü Turckheim’a günün erken saatlerinde gelmiştik.
Biz Turckheim’a birkaç saatliğine geldiğimiz için eni konu oturup yemek yemedik. Bu yüzden sadece gördüğümüz iki üç restoran adı yazacağım. Siz Google’dan yorumlarına ve puanlarına bakabilirsiniz. Restoranlardan biri Restaurant l’Abreuvoir diğeri Gourmandizes and Co idi. Yine aynı sokak üzerinde Restaurant de la Tour bulunuyor, orayada bakılabilir. Bu restoranların karşısında ise Boulangerie Pâtisserie Husser bulunuyor. Burada kurabiyeler, tartlar, ekler bulabilirsiniz. Camekandan bakınca insanın içeri girip hemen bir şeyler alası geliyor. Bir diğer yer ise favorimiz olan Pâtisserie Carl. Eklerini ve sandviçlerini beğendik. Sokakları turladıktan sonra yorulduysanız ve birazda karnınız kazındıysa şans verebilirsiniz.
Bizim mini turumuz bu şekilde idi. Sizler için faydalı olması dileğiyle…
Salut arkadaşlar! Colmar'ı ziyaret edenlerin görmesini tavsiye ettiğimiz 2 köyden bir diğeri olan Eguisheim yazımızla… Read More
Salut arkadaşlar! Bu yazımızda sizlere Aralık 2023 yılı sonunda ziyaret ettiğimiz masal kasaba Colmar'dan bahsedeceğiz.… Read More
Bu yazıda İspanya'da yaşamaya başlayanlar için özellikle ilk başlarda çok kafa karıştırıcı olan NIE, TIE(yabancı… Read More
Hep gezmekten tozmaktan bahsediyoruz biraz da yemekten ve Barcelona'da nerede yemeli ondan bahsedelim. Bu yazıda… Read More
İspanya'nın dünyaca ünlü boğa koşularının gerçekleştiği şehir olan Pamplona'ya dair gezi notlarımızı paylaşıyoruz bu yazıda.… Read More
Bir başka Katalan Ortaçağ güzeli köy ile karşınızdayız: Pals. Daha önce Peratallada'dan ve civarındaki 2… Read More