İzlanda’ya Gitmeden Bilinmesi Gerekenler

Herkese selamlar,

Yeni bir yazı dizisiyle beraberiz. İsrail’in sıcak kumsallarından İzlanda’nın soğuk rüzgarlarına attım kendimi. Bu sefer yalnız değildim ve çok keyifli bir Ring Road gezisi yaşadık.

2.5 gün Reykjavik + 8 gün Ring Road gezisine dair bilinmesi gerekenleri, gezip gördüklerimizi bu seride anlatacağım. Gördüm ki en çok rağbet gören yazılar, “gitmeden bilinmesi gerekenler” gibi hap niteliğinde olanlar. İzlanda gezisi için de önemli bilgileri bu yazıda toparlayıp, gezi notlarımızı günlere ayırıp ayrıca yazmaya karar verdim. Başlıyoruz..

Yine önemli noktaların olduğu bir İzlanda haritası hazırladım. Umuyorum kullananlar, işine yarayanlar oluyordur.

Şehirler, şelaleler, Reykjavik, buzullar ve gezilecek noktalar gibi katmanlara ayırdım. İlgilenmediğiniz katmanların tik’ini kaldırıp temiz bir görüntü elde edebilirsiniz.

İzlanda Hakkında Temel Bilgiler

Kuzeyin en farklı ülkelerinden. Sadece 350 bin nüfusa sahip küçük bir ada ülkesi. Nüfusun 3’te 2’si başkent Reykjavik ve çevresinde yaşıyor. Ülke, Schengen bölgesinde ve AB’ye üye.

Ataları Vikingler’e dayanıyor. Her yerde ve hikayelerinde Viking izlerini görüyorsunuz. Adadan ilk bahsedilen kayıtlar MS 330’lar civarını gösterse de ancak 850 yılından sonra geliş gidişler artıyor. Vikings dizisinden hatırlayacağımız Floki 860 yılında geliyor ve 2 kış geçiriyor. Adaya ismini de o veriyor. İlk kalıcı yerleşim ise 874 yılında Ingólfur Arnarson tarafından Reykjavik tarafında 30-40 bin insanla gerçekleşiyor.

Amerika ve Avrupa kıtalarının kesişim noktasında olmasından volkanik bir bölge. Volkanlar buradaki coğrafyadan günlük hayata her şeyi dolaylı veya direk olarak etkiliyor. Volkanlar soğuduğunda buzullar oluyor, yazın eriyor dereler, şelaler, buzul gölleri oluşuyor. O şelalelerden, akarsulardan elektrik üretiliyor ve İzlanda’yı kişi başına düşen elektrik üretiminde dünyada 1 numara yapıyor. Bu değer 2.sıradaki Norveç’in 2 katı miktarında. Soğuyan lav alanları içerisinde ise bambaşka bir ekosistem gelişiyor. Bu toprakların tek doğal memelisi kutup tilkilerine yuva oluyor.

Volkanlar aktif olduğunda sadece İzlanda’yı değil Avrupa’yı ve dolayısıyla tüm dünyayı etkiliyor. Çok değil 2010’da Eyjafjallajökull ve 2011’de Grímsvötn yanardağları patlamış. Oluşan kül bulutundan dolayı tüm Avrupa hava trafiğini durdurmuş. Oluşturduğu kelebek etkisi birçok olay da cabası. Eyjafjallajökull‘un küçük kardeş olduğunu belirtmekte fayda var. Onun ablası Katla patladığında neler olacak göreceğiz.

Son 20 senede müthiş bir gelişme göstermiş ve dünyadaki gelir seviyesi en yüksek ülkelerden olmuş. Alüminyum rezervleri, enerji üretimi, balıkçılık ve turizm ülkeye çağ atlatmış. Turizm ile havasını, suyunu, ışığını, toprağını, taşını her şeyi turistlere öyle pazarlıyorlar ki; Türkiye’yi ve sahip olduklarını düşününce ah ulan diyorsunuz. Pazarlıyorlar dediysem de doğaya saygıları yok gibi anlaşılmasın. Taşın yerinden oynatılmasını dahi doğanın bozulması olarak görüyorlar. Turizm alanlarında bilgi panoları, araç ve yaya yolları çok iyi işaretlenmiş. Tüm bunlar hem doğanın korunması hem de turizmin gelişmesi için. Düşünün ki Yozgat’a gidiyorsunuz yoldaki tabelalar ile orada coğrafya nasıl, tarihi neler olmuş, nereler gezilebilir, neler yapılabilir özetliyor. Ha bir de bölgenin doğası bozuldu diye korumaya aldıkları alanlar var. Doğa kendini yenileyene ve bir çözüm bulana kadar bölgeyi turizme kapatıyorlar.

Avrupai diyesim geliyor, kurallara uygun yaşamaları bakımından. 2300 KM’de polis aracı sadece 2 defa gördük. 2 tane polis gördük onlarda dinlenme tesisine bir şeyler yemeye gelmişlerdi. İnsanlar kurallara uyuyorlar ve sizin de uymanızı bekliyorlar. Bizdeki gibi bir ton kural ve o kurallara uymanızı garanti etmek için güvenlik görevlileri yok. Sadece birkaç yerde güvenlik kamerası gördük(onlar da muhtemelen turistler için) onun dışında insanların birbirilerine itimatına dayalı bir sistem var. Sabit bir ordusu olmayan tek NATO ülkesi olması bile insanı güvende hissettiriyor.

Ülkenin zenginliği ve hayat pahalılığı en çok bizim gibi turistleri etkiliyor. Ekmek yaklaşık 20 lira, otobüs tek biniş 18 lira civarı, 1.5 litrelik su 5 liradan başlıyor, tuvaletler 4-8 lira arası değişiyor, kuzu çorbası 60 lira. Asgari ücret resmi olmasa da 280 000 Kron civarı. Yani 11000 Türk lirası gibi. Böyle düşününce yukarıdaki değerler onlar açısından mantıklı hale geliyor, bize ise sürekli hesap yaptırtıyor. Para birimi İzlanda kronu. Krona diye okuyorlar. Kolaylık olsun diye hep 25 Krona = 1 TL ile çevirdim.

Mevsimler Ekim-Mart arası kış, Nisan ve Eylülü bahar gibi düşünebilirsiniz. Gerisi ise yaz. Tabi Nisan bizim baharlar gibi değil. Ortalama sıcaklık gündüz 7 derece, hissedilen ise 0-2 derece arasındaydı. Rüzgar güneş, bulut farketmeksizin sürekli var.

İzlanda Ne Vaadediyor?

Sayısız ihtişamlı şelaleler, kuzey ışıkları, su kaynakları, lav kalıntıları, siyah kumlar, buzullar, dağlar, fiyortlar, volkanik taş oluşumları, mağaralar, ren geyikleri, puffinler, kutup tilkisi, balina, fok gibi çeşit çeşit hayvanlar, sakin, şirin köyler ve şehirler, ilginç kiliseler ve daha fazlası.

İzlanda Ring Road Nedir?

Ring road, İzlanda’nın 1 numaralı karayolunun(Route 1) diğer ismi. Sadece 1 numaralı yolun uzunluğu 1332 km (Wikipedia’ya göre). Bizim için önemi ise bu yolu takip ederekten adayı çember misali dolanmayı ifade etmesi.

Hostelde ve yol üzerindeki gözlemlerime göre insanların çoğu, Reykjavik’e gelip Golden Circle denilen şelale ve doğal parkı kapsayan birkaç yeri gezip 2-3 günde bitiriyorlar. Birkaç gün daha vakti olanlar güney turu yapıyor.

Tabi ki böyle bir gezi beni tatmin etmezdi ve aklım hep göremediklerimde kalırdı. Bu nedenle Ring Road gezisi yapmaya karar verdim. Her şeyi tek başıma gitmek üzere planladım ama belki araç kirasını bölüşmek için birisini bulabilirim diyordum. Couchsurfing’den birkaç aday çıktı ancak tarihler uyuşmadı. Geziye 1 ay kala işyerinden Berk, İskandinavya gezisinden vazgeçip bana katılmaya karar verdi.

Ülkenin doğal güzellikler açısından en güzel kısmı güneyi. Şelaleler, dağlar, buzullar, tarihi alanlar derken en çok bu bölgede duraklama yapılıyor. Ülkenin doğu kısmı balıkçı kasabaları ve fiyortlarla dolu. Kuzeyde ise jeotermal alanlar ve yine balıkçı şehirleri var. Kuzeyden batıya geçtiğimiz kısmı en sıkıldığımız bölge olmuştu. Batı tarafındaki Snæfellsnes yarımadası ise gezi biterken yine keyfimizi yerine getiren güzel bir bölgeydi.

Böyle bir tur için tavsiyem minimum 7 gün ayırmak gerekir. Tabii ki sadece belli başlı yerleri görerek, doğa yürüyüşleri yapmayarak daha kısa sürede bitirmek de mümkün ama bence anlamsız.

Ring road gezisini birkaç şekilde yapabilmek mümkün. Kış aylarında tavsiyem kesinlikle araç ile. Doğu ve kuzey tarafında tek tük araç geçiyor. Otostop biraz riskli olabilir o soğuklarda. Yaz aylarında ise bisiklet veya otostop yapılabilir. Çadır kampı kışın makul değil yazın çok tatlı olur.

Sayılarla İzlanda Ring Road Gezimiz:

  • 1 ada
  • 1 camper
  • 2 arkadaş
  • 8 gün
  • 123.7 KM yürüme
  • 2315 KM araba ile
  • 6000 TL (her şey dahil)
  • 0 müze
  • 38500 Kronalık yakıt
  • 100’lerce şelale
  • 0 kuzey ışığı
  • 2 termal havuz
  • 1 mağara
  • 1 kere F-Road’da kalma
  • 8000 küsür fotoğraf

İzlanda’ya Nasıl Gidiliyor?

Türkiye’den İzlanda’ya direk uçuş yok. Norveç, İsveç, Danimarka, Macaristan, Polonya gibi ülkelerden aktarmalı olarak gidiyorsunuz. Biletimi Ocak ayında aldım. Çok da ucuz olsun diye kasmadığımdan 1500 TL’ye geldi, biraz pahalı. Arkadaşım(Berk) ise geziden 3 hafta falan öncesinden 1000 TL civarına alabildi. Gel gelelim bagaj ücretleriyle beraber onun ki daha pahalı oldu. Nedense internette ucuza bilet aldım diyenler bu bagaj ücretlerinden çok da bahsetmiyor..

Gidişi THY + Wizzair ile Budapeşte üzerinden, dönüşü ise WOW Air +Pegasus ile Stockholm üzerinden yaptım.

Bagaj ücreti konusunda ayrıca değinmek istiyorum. Wizzair, WOW Air, Ryanair, Easyjet gibi low-cost havayolları standart biletin içerisinde çok az bagaj hakkı tanıyorlar. Uçağa alırken ise sıkı bir kontrol var. Eğer bagajınız limitleri aşıyorsa orada cezalı olarak büyük meblağlar ödüyorsunuz. Her havayolu firmasının sınırları farklı. Bu nedenle mutlaka bilet almadan bir kontrol edin.

Örneğin; Wizzair’den bagaj hakkı satın almadım. Valizim kabin bagaj olmasına rağmen boyut ve ağırlık olarak onların sınırları geçiyordu. Risk alıp kapıya gittim. Şansa bakın.. Valizlerin kontrolünü yapan kişi başka bir yolcu ile o an yerde bir şeylerle uğraşıyordu. O arada 4 kişi hızlıca pasaport bilet kontrolüne gidip geçtik. Tam 62 Euro ödemekten kurtulmuştum! Görevliye yanlış vizeyi göstermişim, adam bu geçerli değil falan dedi. Bendeki heyecanı düşünün 😀 İkinci örnek olarak dönüşte WOW Air’deki görevliler bagaj ücreti ödememiş olanlara geçiş izni vermediler. Bu işin biraz şans olduğunu ve kendi riskinizi almanız gerektiğini belirtip devam edeyim.

Keflavík Havaalanından(KEF) Reykjavik Şehir Merkezine Ulaşım

Eğer aracı havaalanından kiralamadıysanız şehir merkezine ulaşım için bir yol lazım.

2 tane özel shuttle servisi bir de otobüs seçeneği var. (Taksi ve otostop konu dışı)

Flybus: Havaalanından çıkmadan ofisi var. Çevrimiçi olarak bilet alınabilir. https://www.re.is/flybus/ 2950 kr

Airport Express: Flybus’a benzer. https://airportexpress.is 2900 kr

Otobüs (Bizim tercih): 55 numaralı otobüs hattı ile havaalanından şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Tek bilet 460 kron ancak arada 4 zone geçtiğiniz için 4 bilet kesiyor. Kişi başı 1840 kronaya geliyor. Biniş durağını haritada işaretledim. İnişi ise merkezden 10-15 dakika uzakta bırakıyor. Gerisi tabanvay. Bizim hostele yakın olduğu için sıkıntı olmadı. Yol bir saat sürüyor.

Dönüş için ise olaylar biraz değişiyor. 55 numara 2 saatte bir kalkıyor. İşin kötü tarafı haftasonları şehir merkezinden kalkmıyor. Fjordur diye bir yere gitmeniz lazım. Oraya da 1 numaralı hat ile oraya gidebiliyorsunuz.  İlk otobüs 460 krona, ikincisi 1840 kronadan 2300 krona etti.

İzlanda ile İlgili Önemli Siteler ve Uygulamalar

Şehir içi ve şehirler arası ulaşım için resmi uygulama:

Straeto, İzlanda’nın İETT’si gibi. Rota planlaması falan başarılı. Ayrıca Akureyri’ye kadar otobüsleri var.

Kuzey Işıkları için forecast ve hava durumu

Mobil uygulamalar

İzlanda’da Kamp Alanları

Haritada üzerinde tıkladığınızda ilgili kampın açılış kapanış tarihlerini, adresini görebilirsiniz. Kamp alanları bunlarla sınırlı değil. Hemen her şehirde kamp alanı var.

https://www.campingcard.is

İzlanda’da Yol Durumu

Haritada istediğiniz bölgeyi seçin. Kırmızı ise yol kapalı demek. Sıcaklık, rüzgar ve saatlik, günlük olarak geçen araç sayısı bilgileri de yer alıyor. Otostop çekmeyi düşünenlere fikir verebilir.

http://www.road.is/travel-info/road-conditions-and-weather/entire-iceland-road-conditions-map/

Acil durumları bildirmek için:

Eğer tehlikeli bir gezi yaptığınızı düşünüyorsanız site üzerinden gezi planınızı paylaşabilirsiniz. Acil bir durumda size ulaşmalarını kolaylaştırmak için.

Yürüyüş yolları (Hiking ve Trekking)

İçerisinde belki 100’lerce yürüyüş rotası var. Bazı yollar ücretli bazıları ücretsiz. Ama mutlaka uygulamayı indirip rotalara bir göz gezdirin.

https://play.google.com/store/apps/details?id=is.wapp.wapp&hl=tr (Android)

https://itunes.apple.com/tr/app/wapp-walking-app/id1038050439?l=tr&mt=8 (iOS)

Happy Hour saatleri için

E çok pahalı dedik. Happy hourları kaçırmamak için bu uygulamayı kullanabilirsiniz.

İzlanda’ya Ne Zaman Gitmeli?

Yazın (Mayıstan Ağustosa), yeşil ağırlıklı rengarenk bir doğa, daha fazla turist, daha pahalı, dağlık yollar açılmış ve her yer ulaşılabilir. Gündüzler uzun; kuzey ışıkları görme ihtimali yok. Kamp alanları açık. Hava durumu kararlı.

Kışın (Ekimden Marta), beyaz ağırlıklı bir manzara, daha az turist, daha ucuz, dağlık yollar kapalı. Normal yollar da zaman zaman kapalı olabilir. Gündüzler kısa. Kuzey ışıklarını görme ihtimali yüksek. Kamp alanları, restoranlar ve bazı hizmetler genel olarak kapalı. Hava durumu her an değişiklik gösterebilir. Bu nedenle yolların durumu ve hava şartları sürekli kontrol edilmeli.

Ülke kuzey atlantik sınırlarında kaldığı için yaz dediysek de sıcak bir hava beklemeyin. En fazla 20 derecelik bize göre baharlık bir havadan bahsediyoruz. Bu mevsimde karlar erimiş ve ülke doğanın rengarenk sürprizleriyle örülüyken, kışın beyaz ve siyahın aktif olduğu kuzey ışıklarıyla aydınlanmış etkileyici manzaralara sahip. Yani burasının yazı ayrı kışı ayrı güzel.

Hem yazın kalabalığı ve pahalılığı olmasın hem kuzey ışıkları görme ihtimali artsın hem de nispeten havalar biraz daha ısınmış olsun diye Nisan ayını seçtim. Nisanı ilkbahar değil de daha çok sonbahar gibi yaşadık. Şunu da belirtmem lazım Nisanda daha çok sarı cansız bir manzara hakim. İnanıyorum ki sarılıklar yazla beraber yeşerdiğinde harika görüntüler ortaya çıkacaktır.

İzlanda’da Ne Giymeli?

Ne giymeli sorusuna cevap için önemli olan hava durumunu anlamak.

İzlanda’da çok bilindik bir söz var; ‘havayı sevmediysen 5 dakika bekle..’. Bunu gerçekten yaşadık. Hele de hareket halindeyken etkiyi daha iyi görüyorsunuz. Bulutsuz güneşli bir hava yakalıyorsunuz, bir anda sis kaplıyor sonra yağmur başlıyor. Rüzgar zaten hep var ve soğuğu hissettiren asıl şey o.

Soğuktan korunmak için İzlandalılar’ın da söylediği kat kat giyinmek. Örneğin hiç kazak falan götürmedim. Bol bol t-shirt götürüp onları değiştirdim. İnce ince ve kat kat giyinin. Yeriniz varsa yedek alın.

Özellikle kışın geliyorsanız birkaç noktaya parmak basmak gerek. Örneğin; Nisan için sıcaklık ortalama -2 +8 arasında değişiyor. Hissedilen sıcaklık ise genelde 0-2 derece civarındaydı. Aşağıda  saydıklarımın çoğuna sahip olmadığım için yatırım yapmış oldum. Fikir olsun diye ne aldım ne kadar verdim onları da yazdım.

  • Softshell: En çok savaş verilen şeyler yağmur ve rüzgar. Rüzgar gerçekten soğuk ve sert esiyor. Rüzgardan korunmak için softshell diye tabir edilen outdoor kıyafetlerden tavsiye ederim. Bu ürünler hem rüzgarı geçirmiyor, ayrıca suyu birkaç saat dışarda tutuyor. Hem alt hem üst almak lazım. Üstler baya pahalıydı sadece alt aldım. Decathlon benzeri yerlerden daha uyguna bulunabilir. Pantzher(Alaman markası)(alt) 244 TL
  • Yağmurluk: Oraya gidince farkettik ki yağmura karşı hazırlıklı değilmişiz. Yoldaki ilk beş günün 4’ü yağmurlu geçti. Sucuk olduk ve araç içerisinde o ıslak şeyleri kurutmak çok zor. Bu nedenle yağmurluk benzeri bir şey mutlaka yanınızda olsun. Hiç olmadı muşamba A101 poşeti falan götürün.
  • Termal İçlik mutlaka olması lazım. Alt üst yedekli götürün hem temizlik hem kuruluk için. Alt (evolite): 75 TL Üst (Thermoform): 35 TL
  • Bere şart. Thermoform 20 TL
  • Atkı götürdük ama kullanmadım.
  • Bagaj sıkıntısı yoksa yedek ayakkabı. Ayakkabı ıslandı mı hayat zindan.
  • Termal çorap aldım ama ucuzluğundan mıdır nedir bir faydasını görmedim. Thermoform 7 TL
  • Kar, buz için tabanlık. Nisan için çok çok gerekli değil ama birkaç yerde faydasını gördük. 30 TL’ye temin edilebilir. Alın kenarda dursun.

İzlanda’da Konaklama

  • Konaklamayı araç içinde yapıp tasarruf ettik. Ayrı bir yazıda daha detaylı yazacağım bu konuda özetle 2100 lira civarına 9 gün camper kiraladım ve geceleri onda yattık. İçerisi gayet iyi dizayn edildiği için sıkıntı yaşamadık. Camper’ı normal firmalardan değil Airbnb üzerinden vatandaştan kiraladık.  Detay için diğer yazı
  • Hosteller gecelik 100 TL’den başlıyor(Reykjavik’te). Ring road üzerinde her yerde hostel yok olanlar da daha pahalı oluyor. Bu gözler gecelik 350 TL’ye hostel gördü ey gidi.
  • Airbnbler gecelik 150 TL’den başlıyor(Reykjavik’te).
  • Couchsurfing için biz kimseyi bulamadık(public post + en az 20-30 kişiye şahsen yazmaya rağmen). Bir tanış veya direk referans varsa bulunabilir.
  • Guesthouselar ülke genelinde çok yaygın. Yol üzerinde onlarca göreceksiniz. Gecelik 200 TL’den başlıyor.
  • Yazın ve baharda çadır kampı yaygın ve ucuz yöntem. Kışın ise imkansız değil ama zor şartlara hazırlıklı olun. İlk defa çadır kampı olayına İzlanda’da girişmeyin derim.
  • Neredeyse tüm şehirlere yakın bir yerde kamp alanı oluşturulmuş. Şehre girince tabelaları takip edin yeter. Zaten şehir içinde kamp yapmak yasak. Buna karavan ve camperlar da dahil.
  • Özel kamp alanları genelde 1 Mayıs’tan sonra başlıyor. Kamp işletmesi kapalı ise aracı park edebilirsiniz ama genelde tuvalet, banyo vs. kapalı oluyor. https://www.campingcard.is şu siteden bakabilirsiniz.
  • Açık olan kamp alanlarında kişi başı ücret alınıyor. Genelde 1500 Krona istediler. Elektrik, duş için ayrıca ödüyorsunuz. Elektrik 500, duş(5 dk) kişi başı 500 gibi devam ediyor.
  • Yolda geçen 8 günden 3’ünde kamp alanında kaldık. Bir kere para verdik. Genelde para vermemek için şehirde park eden araçların olduğu, dikkat çekmeyecek yerlere çektik. Ancak uyarayım bizim araç camper olsa da bir logo, isim falan yoktu. Dışardan direk bunlar kamp yapıyor denemezdi. Ancak bir firmadan camper kiralayacak olursanız onların üzerinde logo oluyor. Haliyle de kabak gibi ortada kalırsınız. Take your own risk.
    • Vik camping: Kapalıydı, park edip geceyi geçirdik. Sadece çeşme çalışıyordu. Şehrin bir gıdım dışında.
    • Skaftafell Camping: Vatnajökull Ulusal Parkı içerisinde kalıyor. En güzeliydi. Çimlerle ayrılmış kamp alanları, duş, elektrik, çamaşır ve kurutma makinesi var. Çevredeki dağlara, Svartifoss ve Hundafoss şelalalerine, Skaftafellsjökull buzuluna yürüyüş yolları buradan başlıyor. Altı tane trekking ve hiking yolu var. Ancak biz gittiğimizde sadece şelalere ve buzullara giden 2 tanesi açıktı. Kişi başı 1500’er gecelik, 500’er duş ve 500 elektrik için 4500 krona ödedik. Duş için size karekod olan bir bilet veriyor. Duşta o bileti okutur okutmaz 5 dklık zamanla yarış başlıyor. Zaman dolunca su çat diye kesiliyor. Vicdansızlar, su kapanmadan bip falan ötse bari.
    • Reykjahlíð civarı(Kuzeyde): Park ettiğimiz süpermarket parkından bir vatandaşın uyarmasıyla ayrılıp 2 km ötedeki kamp alanına gittik. Gittiğimizde kapalıydı(9-22 arası çalışıyormuş). Biz de sabah 8 de kalkıp başka yere çektik aracı ve para vermedik. Kişi başı 1500 Kr istiyordu.

İzlanda’da Ne Yesek?

Kuzu çorbası (yanında ekmek ve tereyağı ile), kuzu kelle, köpekbalığı eti, balina eti (karşı eylemler sonucu avlanması ve yenme oranı baya düşmüş, her yerde satılmıyor. Biz yemedik siz de yemeyin), ıstakozlu yemekler (çorba, sandviç, pizza vb.), dondurma(çok özel değil ama farklı), hotdog (dünyanın en iyi hot dogu falan iddiaları vardı. Ben denemedim Berk yedi ama bayılmadı. Genelde sadece domuz eti yada domuz-kuzu karışık etten yapılıyor.) ünlü yemekleri.

Hotdog merak ediyorsanız mekanın adı Bæjarins Beztu. Yalnız bu marka bir zincir. Asıl mekanı haritada işaretledim.

Happy hour’ları kaçırmayın. Ancak o zaman insancıl fiyatlara yiyebiliyorsunuz. 4’den sonra başlıyor bitişi mekana göre değişiyor.

Lemon juice:  4-7 arası happy hour. İki sandviç 790 Kr(yaklaşık 32 TL). Lezzet güzel ama doyuruculuğu tabi  bizi kesmedi.

Icelandic Street Food: En uygun ve doymazsanız ikincisi veren bir müessese. Daha ne diyim

Lebowski Bar: Canlı, güzel bir mekan. Yemek için sadece hamburger var. Hamburgeri sıradan buldum ama sosu güzeldi.

Cafe Babalu: Hallgrímskirkja Kilisesi’ne giderken bulduk burayı. Görece ucuz bir yer diye girdik ama kuzu çorbasına 60 TL verdik.

Ring Road’da Ne Yesek?

Peki Ring Road’da bunları mı yiyoruz? Tabii ki hayır. Maliyetleri düşürmek için en temel adımlardan biri yiyecek olayı. Pahalı bir ülke olduğu için hem Türkiye’den yiyecek şeyler götürdük hem de oradaki marketlerden tedarik ettik.  

Tortelliniyi kesin tavsiye ederim, doyurucu oluyor. Hazır çorba, sucuklu yumurta, haşlanmış yumurta ve kahvaltılıklar yine iyi gitti. Nutella alacaktık ama reçel daha besleyici diye tercih etmedik. Nutella ve ton balığı fiyatları çok uçuk olmadığı için Türkiye’den götürmeye gerek yok. Hazır yemek bulursanız götürebilirsiniz yine. İzlanda’da 30 TL’den başlıyor.

Türkiye’den:

  • Eski kaşar (streçlenip ayrı ayrı paketlenmiş.)
  • Sucuk
  • Hazır çorba
  • Hızlı çorba
  • Tortellini
  • Bisküvi çeşitleri
  • Müsli
  • Noodle
  • Sallama çay
  • Zeytin ezmesi (Macaristan’da valiz kontrolde aldılar)
  • Tahin helva
  • Karışık kuruyemiş
  • Kuru kayısı

İzlanda’dan (Kronan ve Bonus marketlerinden):

  • Ekmek (400-500 kr)
  • Portakal marmelatı
  • Kuşburnu marmelatı (çok sevmedik)
  • Beyaz peynir (çok beğendik. Markası Feti)
  • Siyah ve yeşil zeytin
  • Krem peynir (Krem diye aldık ama tanımlayamadık)
  • Mantarlı peynir
  • Sarımsaklı peynir (Ölümüne sarımsaklıydı)
  • Cips
  • Meyve suyu
  • Süt
  • Yumurta
  • Ton balığı

Kuzey Işıkları Mevzusu

Aurora nedir?

Güneş’in ısı ve ışık dışında yaydığı bazı küçük maddeler de var. Bu partiküller güneş fırtınaları ile güçlü bir biçimde gönderildiğinde Dünyamıza kadar geliyor. Gelen partiküller manyetik alanların etkisiyle kutup bölgelerine seyrediyor. Burada atmosferdeki Oksijen(yeşil ve kırmızı), Nitrojen(mavi ve mor) gibi gazlarla tepkimeye giriyor ve seyrine doyum olmaz bu ışık şovu ortaya çıkıyor. Kuzeyde iseniz aurora borealis, güney kutbunda görürseniz aurora australis deniyor.

Aurora Nasıl Görülür? (ya da görülmez ¯\_(ツ)_/¯ )

Biz göremedik, önce onu söyleyeyim. 11 günün 9 günü bulutluydu. Geri kalan 2 günde de aurora aktivitesi çok düşüktü. Bir de oraya gidince farkettiğimiz şey gecelerin o kadar da karanlık olmamasıydı.

Nisanda görme ihtimali olsa bile eğer kuzey ışıkları görmek sizin için o kadar  önemliyse Kasım Mart arası gidilmeli.

Aurora aktivitesini ifade etmek için Kp diye birim uydurmuşlar. Kp değerleri 0-9 arasında değişiyor.

  • 0-1: Az veya neredeyse aktivite yok. Belki soluk olarak görebilirsiniz.
  • 2-3: Orta seviye. Görme ihtimali var. Genelde bu değerlerde oluyor.
  • 4-6: Çılgın. Bunda da göremezseniz yazıklar olsun.
  • 7-9: Çok nadir oluyormuş. Almanya’daki halanız bile görebilir.

Kuzey ışıklarını görebilmek için 3 şey lazım:

  • Bulut olmamalı.
  • Aurora aktivitesi en azından 2 Kp olmalı
  • Yapay ışıklardan uzak, karanlık bir ortam olmalı

Bulut olayını yukarıda verdiğim en.vedur.is sitesinden bakabilirsiniz. Aurora için önemli olan alçak ve orta yükseklikteki bulut durumu. Yani http://en.vedur.is/weather/forecasts/aurora/ sitesini açıp bulut haritasında sadece low and mid-level clouds sekmesini açın. İstediğiniz günü ve saati aşağıdan seçip, bulunduğunuz konumda o saatte bulut olacak mı görebilirsiniz. Beyaz alanlar bulutsuz yerleri, yeşil olanlar bulutları ifade ediyor. Bulut hareketleri çok değiştiği için en doğru sonuç o günün akşam 6 civarında belli olur. Sayfanında sağında Aurora Forecast başlığı altında ise Kp değerini görebilirsiniz.

Mesela 2 gün sonrası için 5 Kp’lik aurora görüp heyecanlanmıştık. Ancak o gün geldiğinde hem bulutlar geldi hem de Kp değeri 3’e düştü.

İzlanda’da Sim kart

Şehir merkezinde gezerken Vodafone görüp girmiştik ama çok fahiş fiyatlar vardı. Neyseki bizim esnaf gibi değiller. Daha ucuz birkaç opsiyon için Kringlan AVM’ye yönlendirdiler. AVM merkezden biraz uzakta.

Sim kartı Simmin marka aldık. Sadece 10 GB internet paketini 2900 kronaya aldık. Kapsama alanı geniş. İnternet sitesinden güncel bilgileri alabilirsiniz. https://www.siminn.is/en/prepaid

İzlanda’ya Gitmeden Bilinmesi Gerekenler

  • Aşırı pahalı olduğunu söylemiş miydim?
  • Google Maps tek başına yeterli oldu. Birçok yeri keşfetmemizde de yardımcı oldu.
  • Nisan ayında dahi soğuk. Rüzgar ve yağmura tekrar dikkat çekmek istiyorum.
  • Neleri, nereleri görmek istediğinizi bilet olayına girmeden belirleyin. Çünkü ne zaman geleceğiniz ve ne görmek istedikleriniz bütün planları değiştirir.
  • Normal yol ve dağlık yol (f-road) olmak üzere 2 tip yol var. F-road’lara ancak 4×4 araçlarla girebiliyorsunuz. Hem devlet hem doğa yasaları gereği böyle. Normal bir yolda giderken karşınıza geçmeniz imkansız bir dere çıkabilir veya bizim başımıza geldiği gibi çamurda saplanıp kalabilirsiniz. Hikaye sonraki yazılarda gelecek 🙂
  • F-road olmasa dahi bazı yollar gerçekten sıkıntılı. Bir şelale için 14 km yol katedip göremeden geri döndük, yol karla kaplıydı.
  • Ring road üzerinde cepler dışında “sağa çekmek” yasak.
  • Kredi kartı şart. Nakitin geçmediği, sadece kredi kartı geçen çok yer var. Ama ne olur ne olmaz biraz nakit para da bulundurun. Örneğin şehir içi ulaşımda otobüslerde kredi kartı geçmiyor. Ya bileti önceden uygulama üzerinden falan alacaksınız ya da nakit ödeyeceksiniz. Ayrıca para üstü de vermiyorlar. 2 kişi 920 krona mesela. Eğer bozuk yoksa 1000 krona veriyorsunuz, 80 krona gitti.
  • Bonus ve Kronan ucuz marketler. Abanın. Bonuslar daha erken kapanıyor(6-7). Kronanlar 9’a kadar açık olan gördük. Bir de daha seyrek ve biraz daha pahalı olan Netto var. Alışverişi başta topluca yapın sonra azar azar gördükçe alırsınız. Büyükçe şehirlerde Bonus veya Kronan vardı.
  • Birçok dükkan 4’ten itibaren kapanmaya başlıyor. İşinizi geç saate bırakmayın.
  • Kamp beyaz yakıtını N1 benzin istasyonlarından, aracınız varsa Reykjavik’teki Elliseng isimli outdoor mağazasından alabilirsiniz. 440 ml için 2200 kr ve 1700 kr’ye 2 farklı marka vardı. 1700’lük Coleman marka alıp 3 saat kadar kullandık hala da vardı. Ocağın üstünü Türkiye’den götürdük. Standart oturuyor. Kamp tabak, tavasını https://www.hepsiburada.com/freecamp-2-kisilik-yemek-seti-p-OUTAND200116 şöyle aldık. Çatal, kaşık falan Decathlon’dan aldık. https://www.decathlon.com.tr/3lu-sofra-seti-id_8386030.html. Hepsi iş gördü.
  • Reykyavik’te 3 tane cami var. Diğer yerlerde görmedik duymadık zannetmem.
  • Gitmek istediğiniz müzeleri de önceden belirleyin. Girişler ortalama 100 TL.
  • Lagoon’a girmek isterseniz en ünlü opsiyon Blue Lagoon. Ancak çok pahalı ve kalabalık olduğu için kuzeyde Mývatn termal havuzunda girdik. Blue lagoon 1 kişi 270 TL civarına gelirken, Mývatn’da öğrenci kartımı gösterip 100 TL’ye girdim. Tam 170 TL civarıydı.
  • Yakıt litre fiyatı 8 lira civarıydı. Firmaların yakıt fiyatları ülke genelinde aynı. Bizdeki gibi mahalle mahalle değişmiyor. Genelde N1’den aldık. Ancak AO, Orkan varsa onlar biraz daha uygun oluyor.
  • Çoğu benzin istasyonunda görevli yok, self servis hallediyorsunuz. Kredi kartını sokup, almak istediğiniz yakıt miktarını seçiyorsunuz. Sonra size hangi pompadan almanız gerektiğini söylüyor veya size seçtiriyor. Pompayı alıp dolduruyorsunuz.
  • Lav kalıntılarının en iyi su filtreleme sistemi olduğunu söylüyorlar. Musluk suyunu gönül rahatlığıyla içiyorlar ama çoğu yerde sülfür kokuyor. Sıcak su yine jeotermal enerjiden dolayı her tarafta doğal ve ucuz olarak var.
  • Su işini Kronan’dan 4 tane 1.5 lik su alarak hallettik. Musluk suyu içildiği için daha büyük boyutlusu yok, gerek de yok aslında. Biten suları çeşme, dere, şelale, lavabo nerede gördüysek doldurup bir daha para vermedik. Gerçekten fark yok. Hala yaşıyoruz.
  • Ağaç oranı inanılmaz az. Sadece belirli alanlarda ağaç kümeleri var. Onlar da belli ki insan eliyle dikilmiş, doğal değil.
  • Toprak ve buz/su yanyana gelmişse bilin ki çamurdur. Hatta bataklık diyelim biz ona.
  • Turistik alanların girişi genelde ücretsiz. Sadece birkaç yerde park ücreti alınıyor. Ödemezseniz araca kağıt bırakıyorlar. Yine de ödemezseniz ne olur bilmiyorum.
  • Tuvaletler ücretli de ücretsiz de var. Fiyat 100 veya 200 kronan. Ödemek biraz daha vicdani. Daha önce dediğim gibi güvenlik görevlisi falan yok. Birkaç yerde kamera vardı.
  • Yollar çok büyük oranda asfalt. Zaman zaman toprak yollar hatta bol çukurlu yollar da olabiliyor. Hatta ring road’da taşların, kayaların düştüğü yerler var.
  • Anayoldan çıkacaksanız zaman zaman road.is sitesini kontrol etmekte fayda var. Bir iki kere Google’a uyup yanlış yola girmemizi engelledi.
  • Buzula(glacier) bir bakarız, çıkarız diyorsanız ayak tabanlığı alın derim.
  • İzlandalılar doğa ve kurallar konusunda çok hassaslar. Taşın yerinden oynamasına dahi kafa takıyorlar. Doğaya saygılı olun. İşemeyin s*çmayın: En çok şikayet ettikleri konulardan biri bu; “Icelandic nature is not toilet.”
  • Ren geyiği, puffin, kutup tilkisi, fok(tur ile), balina(tur ile) görülme olasılığı olan hayvanlar. Viking atları ise güneyde ve kuzeyde çok yaygın.
  • Polis aracı yolda sadece 2 defa gördük. Bir kere de dinlenme tesisinde polis gördük. Onun dışında cık.
  • Yollarda otostop çeken sadece 1-2 tane gördük. Özellikle doğu ve kuzey biraz ıssız kaçıyor.
  • Yolun tek şeride indiği köprülere dikkat edin. Mutlaka tabela oluyor. Karşı şeridi kontrol edip geçmek de fayda var.
  • Fotoğraf çekimi için pro, yarı-pro bir makine getirin. Rastgele çekseniz bile harika pozlar yakalayabilirsiniz.
  • Ben İzlanda’da bir şeylerin çeşit çeşit fotosunu çekmek istiyorum diyorsanız: kiliseler, yollar, bulutlar ve dağlar sınırsız harika manzara sunuyor.
  • Tax free’den yararlanmak için en az 6000 Kronalık alışveriş yapmak gerekiyor. Karşılığında da %12 iade alıyorsunuz. Dükkandan aldığım kağıdı havaalanındaki Global Blue veznesine verdim, para bir ay sonra kredi kartına yatmıştı.
Ender

Yorumları Gör

Son Yazılar

Eguisheim Gezi Notları

Salut arkadaşlar! Colmar'ı ziyaret edenlerin görmesini tavsiye ettiğimiz 2 köyden bir diğeri olan Eguisheim yazımızla… Read More

2 hafta önce

Turckheim Gezi Notları

Colmar'ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz 2 kasabadan birisi olan Turckheim, Colmar'a 6 km… Read More

1 ay önce

Colmar Gezi Rehberi

Salut arkadaşlar! Bu yazımızda sizlere Aralık 2023 yılı sonunda ziyaret ettiğimiz masal kasaba Colmar'dan bahsedeceğiz.… Read More

2 ay önce

İspanya’da Hayata Başlamak: NIE ve TIE Nedir? Oturum Kartı Randevusu Nasıl Alınır?

Bu yazıda İspanya'da yaşamaya başlayanlar için özellikle ilk başlarda çok kafa karıştırıcı olan NIE, TIE(yabancı… Read More

2 ay önce

Barcelona Restoran Tavsiyeleri

Hep gezmekten tozmaktan bahsediyoruz biraz da yemekten ve Barcelona'da nerede yemeli ondan bahsedelim. Bu yazıda… Read More

3 ay önce

1 Günlük Pamplona Gezi Notları

İspanya'nın dünyaca ünlü boğa koşularının gerçekleştiği şehir olan Pamplona'ya dair gezi notlarımızı paylaşıyoruz bu yazıda.… Read More

4 ay önce