Hola chic@s! İspanya yazı serimize Aralık 2019’da gittiğimiz Zaragoza gezi notları ile devam ediyoruz.

Zaragoza, İspanya’nın kuzey doğusunda Aragon özerk bölgesinde bulunmaktadır. Ayrıca bu özerk bölgenin başkenti ve 700 küsür binlik nüfusuyla İspanya’nın beşinci büyük şehridir. Arabayla hem Barcelona’ya ve Madrid’e  3-3.5 saat mesafede kesişim noktasında yer alıyor.

Şehri ikiye bölen İspanya’nın en uzun nehri Ebro, hristiyanlar için manevi değeri yüksek ünlü Pilar Bazilikası, lezzetli migas, küçük ama şirin eski şehri ile 2 gününüzü ayırabileceğiniz bir şehir. Özellikle Barcelona-Madrid arası araç ile geçiyorsanız, en azından 1 gününüzü burada değerlendirebilirsiniz.

Zaragoza’da Konaklama

Biz konaklama için yine Airbnb’yi tercih ettik. 1 gece 2 gün kaldık ve iki kişi gecelik 40 euro ödedik.

Airbnb’de kaldığımız ev şehir merkezinden otobüsle 15 dk mesafedeydi. Haliyle bu ulaşım masrafı demek. Ulaşım zor olmasa da, eski şehre yakın bir yerde konaklamayı tercih edebilirsiniz.

Zaragoza’ya Nasıl Gidilir?

Biz Zaragoza’ya Barcelona’dan otobüsle 3.5 saatte geldik. Alsa firmasının her gün seferi oluyor. Trenle de Zaragoza’ya ulaşmak mümkün. Fakat tren fiyatları pahalı olduğu için tercihimiz otobüsten yana oldu. Otobüs için iki kişi gidiş-geliş toplamda 53 Euro ödedik.

https://www.alsa.com/web/bus/home  adresinden otobüs seferlerine  ve https://www.omio.com/ adresinden otobüs, tren seferlerine ulaşabilirsiniz.

Omio bizim ulaşım için baktığımız sitelerin başında geliyor. Tek bir tıkla otobüs, tren, uçak seferleri hakkındaki tüm bilgilere ve fiyatlara ulaşabiliyoruz.

Zaragoza Şehiriçi Ulaşım

Zaragoza’da şehir içi ulaşımı otobüs, tramvay, bisiklet ve taksi ile sağlayabilirsiniz. Şehirde metro bulunmuyor. Otobüse bindiğinizde eğer ulaşım kartınız yoksa şoföre 1.35 Euro nakit vererek ulaşım sağlayabilirsiniz. Gece saat 12’ye kadar otobüsler çalışıyor 12’den sonra ise saat 1’den sabah 6’ya kadar gece seferleri başlıyor. Biz şehiriçi ulaşım için 2 günde 2 kişi toplamda 10 Euro harcadık.

Ayrıca Zaragoza kart mevcut. 24 saatliği 18 euro , 48 saatliği 21 euro ve 72 saatliği 24 euro şeklinde. Bu kart şehir içi ulaşımın yanında anıtlar, müzeler ve bazı anlaşmalı yerlerde size indirim sağlıyor. Bu kartı Zaragoza’da turizm ofislerinden alabileceğiniz gibi internet üzerinden  Zaragoza card web sitesinden almak da mümkün. Zaragoza kartla ilgili daha fazla bilgi için adrese tık tık. http://www.guiazaragoza.com/turismo/zaragoza-card.html

Zaragoza’da Ne Yemeli?

Gitmeden önce çoğu sitede ve blogda herkes sangria içtik tapas yedik tarzı klasik şeyler yazmışlar fakat buraya ait özel bir yemek var ki bizce seveceksiniz. Bu yemeğin adı migas.

Migas yemek için gittiğimiz ve lokallerin de tercih ettiği yerin adı ‘La Migueria’. Akşamları saat 8’de açılıyor. Biz ününü çok duyduk ve 8’den önce kapısında idik. 15-20 dk önce mekanın kapısında kimse yokken, açılmaya yakın sokak kalabalıklaştı ve herkes mekanın açılmasını beklemeye başladı. Biz en ön sıralarda olduğumuz için rahatlıkla girdik ancak dışarıda kalanlar dahi oldu. Burası veya başka bir yer olsa bile rezervasyon yaptırmakta fayda var.

Migas

Gelelim migasa. Migas İspanyolca’da kırıntı ekmek. Basitçe ekmek kırıntıları üzerine konulan sebze, meyve, yumurta, peynirle yapılıyor diyebiliriz. Damak tadınıza göre çeşit çeşit migas var.

Biz “Con Quesos, Foie y Huevo” ve “Migas Mil Hojas” tercih ettik. İlki peynirli, etli(sanırsam ördek) ve yumurtalı iken, ikincisinde yeşil biber, peynir, domates, yumurta, soğan ve meyve olarak üzüm, şeftali dilimleri vardı. İkisini de beğendik. Fiyatlar 6.5 ile 12 Euro arasında değişiyor.

Tostada

Mekan’da migas’ın yanında başka seçenekler de vardı. 2 migasın üzerinde bir de soğanlı ve keçi peynirli tostada söyledik. Tostada ise kızarmış ekmeğin üzerine yine sebze, et, peynir vs konularak yapılıyor. Tostada fiyatları ise 6 ila 8 Euro arasında değişiyor.

İçecek olarak ise yanına şarap tercih edebilirsiniz.

La Migueria Konum: https://goo.gl/maps/U8LVwU9YhJKF1mLY6

Ayrıca bu şehirde ilginç de bir durum vardı. Pazar günü yemek yemek için nereye gittiysek adam almıyordu içerisi. O kadar kalabalıktı ki bütün mekanlar. Sanarsınız savaş çıkmış, marketlerde gıdalar tükenmiş ve bir tek restoranlarda yemek varmışcasına dolu idi her yer. Pazar günü olduğundan mı böyle idi yoksa her zaman mı böyle bilemiyoruz. Gittiğimiz bazı yerler ise randevumuz olmadığı için bizi kabul etmediler.

Biz de tercihimizi bir Meksika restoranından yana kullandık. Ben çok sevmesem de Ender bayılıyor. Mekanın adı Distrito Mexico.  Ceviche’sini çok sevemedik ama Nacho’su bir harikaydı. Yemek sonrası yediğimiz trileçe de keyfimizi yerine getirdi.

“Trileçe’nin aslında Meksika kökenli bir tatlı olduğunu biliyor musunuz? Adı İspanyolcadan türetilmiş olan trileçe, 3 süt demek.”

Zaragoza’da Nereler Gezilir?

Bizce bu şehir öyle 2-3 saatlik bir şehir değil. İnsanlar genelde Madrid’den Barcelona’ya ya da tam tersine giderken buraya 2-3 saat uğrayıp geçiyorlarmış. Eğer bir tura katıldıysanız böyle olabilir bir şey diyemem. Ama kendiniz bir tatil planladıysanız en azından 1 gece burada kalmalısınız. Bizce şehir 2 günde rahatça gezilir ki biz öyle yaptık.

Zaragoza denilince akla ilk olarak Basilica del Pilar, taş köprü, Aljaferia sarayı, La Seo Katedrali geliyor. Aşağıda Zaragoza’da gezilecek yerleri ve notlarımızı sizler için derledik. Listenin dışında eski şehirde çok sayıda katedral, meydan ve sokak keşfedebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece sokaklarda kaybolmak!

Öncelikle Zaragoza’da gezilecek yerleri işaretlediğimiz Google haritalar listesine şuradan ulaşabilirsiniz.

Ayrıca Zaragoza’nın en büyük festivali “Fiestas del Pilar”ın 12-19 Ekim arasında düzenlendiğini bilmenizde fayda var. Gezinizi bu günlere denk getirmek isteyebilirsiniz.

Ayrıca sizlere de mutlaka geçmenizi tavsiye edeceğimiz Zaragoza caddelerini de listeledik;

César Augusto Caddesi(Av. de César Augusto): Özellikle ‘Palacio de los Luna’nın bulunduğu o meydandan bakınca İspanya değil de farklı bir şehir gibi. Fotoğraf çekmek için güzel bir nokta. Caddeyi aşağı doğru takip edince Zaragoza Merkez Pazarını(Mercado Central de Zaragoza) göreceksiniz. Karşısında ise tarihi Roma duvarlarını görebilirsiniz.

Alfonso 1 Caddesi (Calle de Alfonso I): Herhalde Zaragoza’nın en şaşalı sokağı burası olsa gerek. Burası bir yürüyüş caddesi. Pilar meydanına kadar iniyor. Caddenin sonundaki Pilar silueti ve cadde üzerindeki havalı binalarla yine iyi bir fotoğraf noktası.

Don Jaime I Caddesi (Calle Don Jaime I): Burası yine eski şehrin kalbinde, yanlarda ağaçların sıralandığı tek şeritli bir yol. Noel zamanı beyaz ışıklarıyla yürümesi keyifli bir sokak. Sizi La Seo Katedrali’ne kadar götürür.

Aragon Meydanı (Plaza Aragon) ve Bağımsızlık Yolu (Paseo de la Independencia)

Zaragoza’daki neredeyse tüm turistik yerler şehrin eski şehir kısmında yer alıyor. Yani buraya bir şekilde kendinizi attı mı yürüyerek her yeri keşfedebilirsiniz. Biz şehri keşfetmeye, Google haritalarda ilginç gözüken Aragon meydanı(Plaza Aragon) ve Bağımsızlık yolu‘ndan (Paseo de la Independencia) başladık. Burası sağlı sollu dükkanların ve tarihi güzel binaların bulunduğu,  genişçe bir cadde. Ortadan araçlar ve tramvay da geçiyor. Hava açık ve güneşliyken turlamaya buradan başlayabilirsiniz.

Cadde boyunca yürürken dikkatimizi Santa Engracia Bazilikası çekti. Yolun iç kısmında yer alsa da mimarisiyle gel bana gel bana diyor. Gittiğimiz vakit kapalı olduğu için eğer bazilikanın önünden devam ederseniz Plaza de los Sitios meydanına ulaşabilirsiniz.

Plaza de los Sitios

Burası ortasında küçük ama şirin bir park olan, etrafında ise başta Zaragoza müze binası olmak üzere şık binaların olduğu bir meydan. Parkın merkezinde ise Agustin Querol tarafından yapılan anıt ve onu çevreleyen bir de havuz bulunuyor.

Meydan ve çevresinin havası, tarzı bizim hoşumuza gitti.  Zaragoza’ya gelirseniz bu civardaki kafeleri ve restoranları değerlendirebilirsiniz.

Plaza de los Sitios

Pilar Bazilikası (Catedral-Basílica de Nuestra Señora del Pilar)

Rastgele sokaklarda yürüyerek rotamızı şehrin en ünlü yapısına çevirmiştik: Basilica del Pilar

Zaragoza’da Noel’e yaklaşırken..

Ancak bazilikaya gelmeden bizi şaşırtan başka şeyler vardı. Gittiğimiz dönem Aralık olduğu için, Avrupa’nın birçok noktasında olduğu gibi şehir Noel için ışıklandırılıp, süslenmişti. Biz de gerek ışıkları, gerek güzel sokakları, gerek insanları takip ederek kendimizi panayır alanında bulduk. Bazilika’nın bulunduğu meydana açılan biraz daha küçük bir meydanda(tam olarak Turist bilgi merkezinin bulunduğu meydan) bazı lunapark oyuncakları kurulmuştu. Renkler, çoluklu çocuklu kalabalık, arkada bazilika manzarası ile müthiş bir görüntüydü. Etrafı biraz izleyip fotoğraf çektikten sonra asıl Pilar meydanına (uzunca Nuestra Señora del Pilar Meydanı diyebiliriz) geçtik. Burada ise yeme içmelik, hediyelik eşyalık vs art arda dizilmiş onlarca standdan oluşan Noel pazarı vardı. Sağ tarafta başka birkaç eğlence alanı vardı. Tam ortada ise koskocaman bir Noel ağacı ve Hz.İsa’nın doğumunu resmetmek adına yapılan büyük bir Beytüllahim maketi vardı.

Lafı uzatmadan bazilikaya gelelim.. İşe tarihi, dini kısımdan girmek gerekirse, Hristiyanlık inancına göre bir gün İspanya’nın manevi koruyucusu ve 12 havariden biri olan James, Ebro nehri kıyısında dua ederken o dönem Kudüs’te yaşayan Hz.Meryemgözükmüş“. Bu Meryem’in kayıtlı ilk “görünme” vakası imiş. Bu olayın anısına aşağıdaki kahverengi jasper taşı üzerine oturtulmuş ahşap heykel kullanılıyor ve bazilika da bu olaya hürmeten burada inşa edilmiş. Bu heykelin çok çok fazla örneğini şehrin birçok yerinde hediyelik eşya vs olarak göreceksiniz. Zaman zaman ne kadar din odaklı bir şehir diye düşünmeden edemedik.

Pillar Ahşap Heykeli

İlk şapelin görünme olayından birkaç yıl sonra yapıldığına inanılıyor. Şu an ki haline ise büyük oranda 18. yy’da kavuşmuş. İlginç bir not olarak İspanya iç savaşı sırasında bazilikaya 3 tane bomba düşmüş ancak bunlardan hiçbiri patlamamış.

Bazilikanın oldukça görkemli ve geniş bir hacmi olduğunu belirtmek gerekiyor. Katolik bir ülke olan İspanya’da özellikle yaşlılar bazilikaya akın etmişlerdi. İçeride çok sayıda ve farklı şekillerde şapeller var. Yukarıdaki ahşap heykelin olduğu şapel en ilgi göreni. İnsanlar çocuklarını rahiplere veriyordu ve orada heykelin yanına götürülüp bir nevi kutsanıyordu. Bizim en çok ilgimizi çeken şey ise köşede bir yerde alttan sıcak hava üfleyen mazgallardı 😀

Bu bazilika Zaragoza’nın en önemli ve en turistik noktalarından birisi. Her yıl binlerce turist burayı ziyaret ediyor. Bazilikanın içindeki freskler Goya tarafından boyanmış. İçeriye girmek ücretsiz. Eğer kulelere çıkmak istiyorsanız 3 euro ödemeniz gerekiyor.

Bazilikanın diğer tarafında ise meşhur Elbo Nehri ve çok yakın mesafede tarihi taş köprü bulunuyor.

Tarihi Taş Köprü (Puente de Piedra):

Elbo Nehri üzerinde kurulu olan bu köprüye “Aslanlar köprüsü” de deniyor çünkü 1991 yılından beri köprünün her iki ucunda bulunan sütunlara, aynı zamanda da şehrin sembolü olan dört aslan yerleştirilmiş. Köprüden karşıya geçip bir de oradan şehri seyretmeniz gerek, özellikle de akşamları. Çünkü akşamları bazilika karşıdan mükemmel görünüyor. Köprünün bittiği yerin hemen sağında seyir terası bulunuyor. O meşhur fotoğraflar bu terastan çekiliyor.

Aljaferia Sarayı

Emeviler, zamanında tüm İber yarımadasını fethetmiş ve asırlarca yaşamışlar. Ancak artık İspanya’nın kuzeyinde Araplar’dan kalan bir iz bulmak kolay değil. Bu bakımdan Aljaferia Sarayı çok büyük önem arz ediyor. O günlerden kalan ve neredeyse hiç zarar görmemiş nadide bir eser.

Gezilecek yerler arasında üst sıralarda yer alan bu sarayın öncesinde, kule gibi bazı yapılar varmış. Sonra 11.yüzyılda Ebu Cafer Ahmet-El Muktedir döneminde gücünün simgesi olarak inşa edilmiş ve “Keyif Sarayı” olarak nitelendirilmiş. Mimari olarak 8-9. y.y. Arap dönemlerinden kalma saraylardan esinlenilmiş. 1118’de Zaragoza Hristiyanlar tarafından fethedildikten sonra sarayda değişiklikler yapılmaya başlanmış.

Sarayın ilk avlusunu geçince, içinde küçük bir bahçe ve havuzun olduğu başka bir avlu çıkıyor. İşte bu avlu asıl merkez diyebiliriz. Buradaki mermer sütunların işlemeleriyle harikulade bir görüntüsü var.

Sarayın gezilecek 3 katı falan var. Öyle eşya falan yok ama odalar farklı dönemleri yansıtacak şekilde ziyarete açılmış. Özellikle üst katta bulunan odaların güzel tavan işlemeleri vardı.

Saraya giriş 5 Euro, öğrenci ve yaşlılar için 1 Euro, 12 yaşın altındaki çocuklar ve engelliler için ise ücretsiz. Grup şeklinde gezmek isterseniz de ücret 4 Euro. Biz Türk üniversite kartlarımızı gösterip öğrenci olarak girdik. Sabah açılışa yakın gidip erken girmekte fayda var, yoksa sıra oluyor.

Saray çalışma saatleri:

  • Pazartesiden Cumartesiye saat 10.00-14.00 ve 16.30 ile 20.00 arası
  • Pazar günleri 10.00 ile 22.00 arası ziyaret edebilirsiniz.

Tabi bu saatler Kasım-Mart ayı yani kış tarifesi için geçerli. Vereceğim adresten saatleri kontrol edebilir sarayla ilgili kısa ve öz bilgilere de ulaşabilirsiniz.  https://www.turismodezaragoza.es/ciudad/patrimonio/mudejar/palacio-de-la-aljaferia-zaragoza.html

La Seo (Salvador) Katedrali

Pilar ile aynı meydanı paylaşan katedralin en ikonik özelliği mimarisi olsa gerek. Ön yüzü ve ünlü kulesi Barok mimari örneği ama iç mimaride kısım kısım Roma, Gotik, Rönesans, Mudejar mimarileri görülüyor. Geçmişte bir dönem burada bir cami varmış ve bu ünlü kule minarenin üzerine yapılmış. Mudejar mimarisi zaten İspanya’daki Hristiyan krallıkları döneminde yükselen bir tarz ve Müslüman etkisi altında kalınılmış. Ortaya da tabi ki ilginç eserler çıkmış.

La Seo Salvador Katedrali
  • Bu katedral de Mudejar mimari örneklerinden biri ve UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alıyor.
  • Pazar günü olduğundan mı bilmiyoruz ama gittiğimizde önünde upuzun bir sıra vardı.
  • Katedrale giriş 4 euro. 18 yaş altı ve yaşlılara ise 3 euro.

Kışları açılış ve kapanış saatleri şu şekilde;

  • Pazartesiden cumaya 10.00-14.00 ve 16.00-18.30 ,
  • Cumartesi günü 10.00-12.30 ve 16.00-18.30,
  • Pazar günü 10.00-12.00 ve 16.00-18.30 arası açık.

Ayrıca katedrale kapanmadan 30 dakika önce giriş yapılamıyor. Katedrale ait saat ve kısa bilgilere vereceğim linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.zaragoza.es/ciudad/turismo/en/que-visitar/sitios-interes/detalle_Monumento?id=0

Zaragoza Müzesi (Museo de Zaragoza)

Daha önce bahsettiğim gibi müze, Plaza de Los Sitios’da kalıyor. Müzenin havalı ön cephesinde heykel, resim ve mimariyi temsil eden üç heykel bulunmakta, binanın yan tarafındaki duvarlarında ise İspanyol ve Aragonlu sanatçıların yüzleri bir madalyon şeklinde işlenmiş.

Zaragoza Müzesi

Bu müzede arkeolojik eserlerin yanında güzel sanatlarla ilgili eserler de var. Ayrıca ünlü ressam Goya’ya ait özel bir bölüm de bulunuyor.

Giriş ücretsiz. Salıdan Cumartesiye sabah 10.00-14.00 ve 17.00-20.00 arası, Pazarları 10.00-14 arası açık. Pazartesileri ise kapalı.

Caesaraugusta Tiyatro Müzesi (Museo del Teatro de Caesaraugusta)

Zaragoza eski şehir bölgesinde birçok noktada Roma İmparatorluğundan kalma duvarlar, yapılar görmek mümkün. Bunlardan bir tanesi Zaragoza müzesinden birazcık aşağıda, Kristal müzenin ise arkasında kalan Tiyatro müzesi.

Caesaraugusta aynı zamanda şehrin Romalılar dönemindeki adıymış..

Romalılardan kalma bir tiyatro alanı binalar arasında sıkışmış kalmış ilginç bir görüntü oluşturuyor. Korumak adına üstü kapatılmış. Biz parmaklıkların ardından baktık içeri girmedik.

Kilisedeki Kristal Müzesi (Museo de los Faroles y Rosario de Cristal)

Belki  de Zaragoza’da en seveceğiniz ve hayran kalacağınız birkaç şeyden biri bu müze olacak. Çünkü bizim öyle oldu. Bu müze kilisenin içinde bulunuyor. Aslında bu eserler temel olarak Hristiyanlıkla ilgili camdan yapılmış eserler. Tespih çekerken edilen her duaya karşılık bir kristal eser yapılmış. Dini anlamını bir kenara bırakırsak estetik olarak çok güzeller.

İçeri ilk girdiğimizde kapkaranlıktı. Camdan eserler vardı evet ama doğru düzgün ne oldukları bile anlaşılmıyordu. Biraz dolandıktan sonra bu nasıl bir yer ışığı falan yok mu diye görevliye çıkışmaya gittik. Tabiki adam İngilizce bilmiyordu ama o an bilet alan bir kız çeviride yardımcı oldu ve oturup beklememiz gerektiğini iletti. Anlamasak da denileni yaptık ve birkaç dakikaya ışık gösterisi ve sesli anlatım başladı. Tabi bu anlatım sadece İspanyolca ve bu yüzden pek bir şey anlamayabilirsiniz. Ancak eserleri gördükçe az çok neyle ilgili olduğunu anlayacaksınız. Ses bir yandan anlatıyor bir yandan o eserin ışıkları yanıyor. O an sadece o eserin ışığı yanıyor ve siz sadece onun güzelliğini görüyorsunuz. Bu şekilde dolanıp en sona geldiğinizde de tüm eserlerin ışıkları yanıyor ve büyüleniyorsunuz. En son kısımda yer alan Pilar ve gemi en havalıları olsa gerek.

Kristal Müze – Pilar

Başlangıçta eserlerin içindeki ışıklar mumla aydınlatılmış daha sonraları pillerle çalışan elektrikli aydınlatmayla değiştirilmiş.

Giriş 3 Euro. Salıdan cumartesiye ve tatil günlerinde 10.30-14.00 ve 17.00 ile 20.00 arası , Pazar günleri 10.30 ile 14.00 arası ziyarete açık. Pazartesi günleri ise kapalı.

Carmen Kapısı (Puerta del Carmen)

Bu tarihi kapı eski şehir bölgesinden biraz uzakta kalıyor. Aljaferia Sarayı’na ise birkaç dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.

Şehrin en eski ve tarihi sembollerinden birisi. 1792 yılında inşa edilmiş ve inşa edildiği günden bu zamana kadar bir sürü değişime uğramış.

Carmen Kapısı

Bilim ve Doğa Müzesi

Bu müze Zaragoza’nın en merkezi yerinde yer alıyor. Aragon meydanına çok yakın. Müzeye girdiğinizde sağ tarafınızda hediyelik eşya alabileceğiniz bir bölüm var. İlerleyip alt kata indiğinizde ise müze karşınıza çıkıyor. Öncelikle çok büyük bir müze olmadığını belirtmeliyim. Ama gene de iyi ve düzenli bir müze.

Doğa bilimleri müzesi üç koleksiyondan oluşuyor. İlki paleontoloji koleksiyonu ve bu koleksiyon yaklaşık 200 farklı bitki ve hayvan grubundan oluşuyor. Bu koleksiyonda dinozorların parçaları öne çıkıyor. İkinci koleksiyon evrim koleksiyonu. Müzenin bu alanında evrimle ilgili süreçleri görüyorsunuz. Üçüncü koleksiyon ise Longinos Navas koleksiyonu. Bu koleksiyona adını veren kişi bir doğa bilimcisi. Bu müzede sergilenen tüm parçaları toplayan ve sınıflandıran kişi kendisi. Ve bu koleksiyon yüzlerce fosil, böcek, yumuşakçalardan oluşuyor.

Müzeye giriş ücretsiz. Müzenin dili İspanyolca olduğu için her şeyi anlamak mümkün değil. O bakımdan hızlı bir biçimde geziyorsunuz.

Pazartesiden Cumartesiye 11.00-14.00 ve 17.00-21.00 arası açık, Pazar günleri ve resmi tatillerde ise kapalı.  sürüyor.

Goya Müzesi

Eğer Aragon bölgesine gelmişseniz Francesco Goya‘dan bahsetmemek olmaz. Zaragoza’ya yakın küçük bir kasaba olan Fuendetodos’da doğmuş. 18 ve 19. y.y. İspanya’sının en önemli şahsiyetlerinden birisi. Kendisi ressam, matbaacı ve döneminin iyi bir tarihçisiymiş. Bizim resim sanatı ile çok ilgimiz olmadığı için müzesine gitmedik ama Zaragoza Müzesi’nde bazı eserlerini gördük. Eğer resim ile ilgileniyorsanız, Goya ve Zaragoza müzelerindeki eserlerini mutlaka görmeniz gerekir.

Diğer Mudejar mimari örnekleri..

Bunların dışında son olarak sizlere birkaç katedralden bahsetmek istiyorum. Bu katedraller La Seo Katedrali’nin bazı kısımları gibi Mudejar tarzı ile süslenmiş. İçlerine girmeseniz bile dışarıdan görmenizi tavsiye ederiz.

Torre Mudejar, Santa María Magdalena Kilisesi, San Miguel de los Navarros, San Pablo Kilisesi, San Gil Abad.

Mudejar’a örnek bir fotoğraf ise şöyle:

Mudejar mimarisi

Bizim iki günlük Zaragoza gezimiz işte böyle dolu dolu geçti ve memnun kalarak şehirden ayrıldık.

Ilgım

Share
Published by
Ilgım

Son Yazılar

Eguisheim Gezi Notları

Salut arkadaşlar! Colmar'ı ziyaret edenlerin görmesini tavsiye ettiğimiz 2 köyden bir diğeri olan Eguisheim yazımızla… Read More

3 hafta önce

Turckheim Gezi Notları

Colmar'ı ziyaret edenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz 2 kasabadan birisi olan Turckheim, Colmar'a 6 km… Read More

2 ay önce

Colmar Gezi Rehberi

Salut arkadaşlar! Bu yazımızda sizlere Aralık 2023 yılı sonunda ziyaret ettiğimiz masal kasaba Colmar'dan bahsedeceğiz.… Read More

2 ay önce

İspanya’da Hayata Başlamak: NIE ve TIE Nedir? Oturum Kartı Randevusu Nasıl Alınır?

Bu yazıda İspanya'da yaşamaya başlayanlar için özellikle ilk başlarda çok kafa karıştırıcı olan NIE, TIE(yabancı… Read More

3 ay önce

Barcelona Restoran Tavsiyeleri

Hep gezmekten tozmaktan bahsediyoruz biraz da yemekten ve Barcelona'da nerede yemeli ondan bahsedelim. Bu yazıda… Read More

3 ay önce

1 Günlük Pamplona Gezi Notları

İspanya'nın dünyaca ünlü boğa koşularının gerçekleştiği şehir olan Pamplona'ya dair gezi notlarımızı paylaşıyoruz bu yazıda.… Read More

5 ay önce